kuran ı kerim

entry2220 galeri
    373.
  1. 151, 152. "Yeryüzünde ıslaha çalışmayıp fesat çıkaran haddi aşmışların emrine itaat etmeyin."

    153. Dediler ki: "Sen ancak büyülenmişlerdensin."

    154. "Sen de ancak bizim gibi bir beşersin. Eğer doğru söyleyenlerden isen haydi bize bir mucize getir."

    155. Salih, şöyle dedi: "işte bir dişi deve! Onun (belli bir gün) su içme hakkı var, sizin de belli bir gün su içme hakkınız vardır."

    156. "Sakın ona bir kötülük dokundurmayın. Yoksa büyük bir günün azabı sizi yakalar."

    157. Derken onu kestiler, fakat pişman oldular.

    158. Böylece onları azap yakaladı. Şüphesiz bunda bir ibret vardır. Onların çoğu ise iman etmiş değillerdir.

    159. Şüphesiz senin Rabbin mutlak güç sahibi ve çok merhametli olandır.

    160. Lût'un kavmi de peygamberleri yalanladı.

    161. Hani kardeşleri Lût onlara şöyle demişti: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?"

    162. "Şüphesiz ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim."

    163. "Artık Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin."

    164. "Buna karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak âlemlerin Rabbi olan Allah'a aittir."

    165, 166. "Rabbinizin, sizin için yarattığı eşlerinizi bırakıyor da insanlar arasından erkeklere mi yanaşıyorsunuz? Siz gerçekten haddi aşan bir topluluksunuz."

    167. Dediler ki: "Ey Lût! (işimize karışmaktan) vazgeçmezsen mutlaka (şehirden) çıkarılanlardan olacaksın!"

    168. Lût şöyle dedi: "Şüphesiz ben sizin yaptığınız bu çirkin işe kızanlardanım."

    169. "Ey Rabbim! Beni ve ailemi onların yaptıkları çirkin işten kurtar."

    170, 171. Bunun üzerine biz de onu ve geri kalanlar arasındaki yaşlı bir kadın hariç bütün ailesini kurtardık.

    172. Sonra diğerlerini helâk ettik.

    173. Onların üzerine bir yağmur (gibi taş) yağdırdık. (Başlarına gelecekler konusunda) uyarılanların yağmuru ne kadar da kötü idi!

    174. Şüphesiz bunda büyük bir ibret vardır. Onların çoğu ise iman etmiş değillerdir.

    175. Şüphesiz senin Rabbin mutlak güç sahibi ve çok merhametli olandır.

    176. Eyke halkı da peygamberleri yalanladı.

    177. Hani Şuayb onlara şöyle demişti: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?"

    178. "Şüphesiz ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim."

    179. Artık Allah'a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.

    180. "Buna karşılık sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak âlemlerin Rabbi olan Allah'a aittir."

    181. Ölçüyü tam yapın. Eksik verenlerden olmayın."

    182. "Doğru terazi ile tartın."

    183. "insanların mallarını ve haklarını eksiltmeyin. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın."

    184. "Sizi ve önceki nesilleri yaratana karşı gelmekten sakının."

    185. Onlar şöyle dediler: "Sen ancak büyülenmişlerdensin."

    186. Sen sadece bizim gibi bir insansın. Biz senin yalancılardan olduğunu sanıyoruz."

    187. "Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi gökten üzerimize bir parça düşür."

    188. Şuayb, "Rabbim yaptıklarınızı en iyi bilendir" dedi.

    189. Onlar Şuayb'ı yalanladılar. Derken gölge gününün azabı onları yakaladı. Şüphesiz o, büyük bir günün azabı idi.

    190. Şüphesiz bunda bir ibret vardır. Onların çoğu ise iman etmiş değillerdir.

    191. Şüphesiz senin Rabbin mutlak güç sahibi ve çok merhametli olandır.

    192. Şüphesiz bu Kur'an, âlemlerin Rabbi'nin indirmesidir.

    193, 194, 195. Uyarıcılardan olasın diye onu güvenilir Ruh (Cebrail) senin kalbine apaçık Arapça bir dil ile indirmiştir.

    196. Şüphesiz bu (Kur'an'ın indirileceği) öncekilerin kitaplarında da vardı.

    197. israiloğulları bilginlerinin onu bilmesi, onlar (Mekke müşrikleri) için bir delil değil midir?

    198, 199. Biz onu Arapça bilmeyenlerden birine indirseydik ve o da bunu kendilerine okusaydı yine buna inanmazlardı.

    200. işte böylece biz onu (Kur'an'ı) suçluların kalbine soktuk.
    0 ...