Saçma sapan bir sınav sisteminin getirisidir. Örneğin yirmi soruluk bir sınav. Bilen bilir. Sıra size geldiğinde çağırılırsınız. laboratuvara girip oturur ve elinize aldığınız a4 kağıdına isim soyisim ve numaranızı yazarsınız. içeride 20 masa ve üzerlerinde birer soru kağıdı olmak üzere 20 soru vardır. iğrenç bir zil sesi duyarsınız ve yerinizden kalkıp 1. Sorunun olduğu masanın başına gidersiniz. Soruya bakarsınız ama nafile. O an heyecandan ya okumayı unutursunuz ya da okuduğunuzdan hiçbir şey anlamazsınız. Öyle apışıp kalmışken bir dakikanız dolar ve ikinci soruya geçersiniz. Okumayı unutturan heyecanınız gitmiştir. Ama ne fayda. Tüm bildiklerinizi unutturmaya yetmiştir bile. geri kalan sorulara da aklınıza ilk geleni karalar çıkarsınız. sınavın nasıl geçtiğini ilk anda anlayamazsınız. Okuldan çıkıp biraz yürürsünüz. ileride bir banka oturup arkadaşınızla soruları değerlendirirsiniz. O arada çoğu soruyu bildiğiniz halde yanlış yaptığınızı görürsünüz. Kredisi en yüksek dersten boku bokuna kalmanın üzüntüsü ile acayip bir isteksizlik çöker üstünüze. Yerinizden kalkmak istemezsiniz. yaşamak istemezsiniz. Ölmek de istemezsiniz. Saatlerce öylece oturur kalırsınız. Ancak bunca süre sonra çıkartıp bir sigara yakma gücünü kendinizde bulursunuz. O andan itibaren sigara bağımlılığınız dört katına çıkar. kimsenin geçemediği dersten siz de geçememiş, kahraman olmamışsınızdır.