Kadına şiddete hayır derken bu şiddeti doğuran erkeğe şiddetin de düşünülmesi gereklidir... Kadına yapılan şiddet eylemleri fiziksel görünüm alınca dikkat çekiyor ama erkeğe yapılan ruhsal, psikolojik şiddet görünmez olduğunda yokmuş gibi zannediliyor.
hayatta isteklerinin gerçekleşmemesine dahi ağlaması "erkekler ağlamaz" şeklinde bastırılıyorsa,
Çocukluktan itibaren pipisini kesip iğdiş edilme korkusunu yaşatan sünnete "erkekliğe adım",
belli bir süre için bile olsa bir hiç uğruna özgürlüğünü yok edip, özgür iradesini hiçe sayıp ne kadar adil uygulandığı bile belirsiz askerliğe "erkek değil misin yapacaksın",
hayat müşterektir denilse de geçinmek için para bulma işi için sevmediği bir mesleğe dahi ömür vermesi gerektiğine karşı çıkıyorsa "ne biçim erkeksin?",
kıskanmasının sevgi göstergesi olduğu söylenip sınırlarının ne olduğu söylenmeyince "erkek terörü",
kadın erkek ilişkilerinde bakirse "ezik", ilk adımı atmıyorsa "beceriksiz",
şekillerinde tepki veriliyorsa kollektif gerilimi besliyorsunuz demektir.
Kadınlara şiddetin engellenmesi isteniyorsa buna sebep olan toplumsal kodları gözden geçireceksiniz.