Şu anki hali Graham Bell'in bile dudağını uçuklatabilecek olan, günümüz olmazsa mahvoluruzları arasında yer alan cep telefonu, kablosuz telefon ihtiyacından doğmuştur.
Finlandiya ve isveç gibi yüzlerce kilometre fiyort ve sürüsüyle adaya sahip olan ülkeler, coğrafi koşulların doğurduğu sıkıntılar sebebiyle kablo döşeme işine illallah edince kablosuz telefon arayışına gittiler. Ne yapalım, ne edelim diye kara kara düşünürlerken imdatlarına Avrupa Telekominikasyon Standartları Komitesi yetişti ve 1982 yılında, adını Groupe Speciale Mobile'in kısaltılmasından alan GSM operatörü icat oldu. Ve bu buluş 1984 yılında Avrupa Komisyonu tarafından "Tamamdır. Artık çağrı atabilirsiniz." diye onaylandı.
Avrupa Birliği, 1986 yılında cep telefonlarının,artık bu her ne demekse bilmiyoruz, 900 Mhz spektrumunda çalışmasına karar verdi ve bir yıl sonra GSM sisteminin temel standartları imzalandı.
1988 ve 1989 ylları arasında adam gibi çalışsın, kapsama alanında çıkmasın diye cep telefonu üzerinde çok kafa patlatıldı ve nihayet 1991 yılında Finlandiya'nın yerel GSM operatörü Radiolinja üzerinden Nokia'nın 1011 modeli ile ilk "Alo!" denildi. Bu ilk görüşmeden bir sene sonra uluslararası görüşmeler başladı ve hayatımızın vazgeçilmez bir parçası, o olmadan önce ne yapmışız dediğimiz SMS, yani kısa mesaj servisi hayata geçerek 1992 yılında abonelere ilk mesaj atıldı.
internetin de artık telefonun içinde olmasından ve çılgın gibi büyüyen sosyal medyanın hayatın bir parçası haline gelmesinden dolayı, abone sayısı her geçen gün artmakta ve herkes birbirinin telefonunu dur durak bilmeden dıtlatmaktadır.