Hiçbir Baraj Bizi Durduramaz!
Eş Genel Başkanımız Selahattin
Demirtaş'ın Antalya il kongremizdeki
konuşmasından spotlar:
Değerli arkadaşlar, partimizin
saygıdeğer üye ve delegeleri, konuklar,
sivil toplum temsilcileri, kadın
arkadaşlar, genç arkadaşlar, partiyi
parti yapan bu iradeyi Ortadoğu’da
sarsılmaz çelik bir güçe dönüştüren siz
kahraman halkımız hepiniz hoş geldiniz.
Bir kez daha sizlerle birlikte olmaktan
büyük bir onur duyuyorum.
Kongremizin Antalya’ya hayırlı olmasını
diliyorum.
Hedeflerimize, önümüze koyduğumuz
tarihi misyona daha yakınız. Bugüne
kadar burada görev yapmış yönetici,
eşbaşkanlık görevi yapmış
arkadaşlarımıza teşekkür etmek
istiyoruz.
Partimiz yeni, ama mücadele yeni değil,
çok köklü
Partimiz Türkiye’nin en yeni partisi,
fakat biz mücadelede yeni değiliz. Çok
köklü bir gelenek, köklü bir deneyimle
birlikte ortak kurduğumuz Türkiye’nin
en yeni partisinde biz yeni yaşamı
temsil ediyoruz. Bizler 1990-91’den bu
yana büyük bir emekle, alnımızın
teriyle, tırnağımızla kaza kaza
siyasetimizi bugüne getirdik. Nasıl bir
bedel verdiğimizi siz benden çok daha
iyi biliyorsunuz. Bugün Türkiye’nin en
yeni siyasetini ve yeni yaşamını temsil
ediyoruz Ama bugüne nasıl geldiğimizi
kimse unutmasın. Yeni bir yaşama
yeniden ulaşmak için bütün
dostlarımızla bir araya geldik, bu
partiyi kurduk. Geçen 30 yıllık
mücadelenin bir sözün gereği olarak
mücadele veren emek veren bütün
yoldaşlarımıza bu partiyi büyütmek için
biz öncü güç olacağız. HDP’yi
büyütmek, halk iktidarına taşımak
herkesten önce bizim boynumuzun
borcudur. Öylesine bir tarihi noktaya
geldik ki, Ortadoğu’da, Kürdistan’da,
Arap coğrafyasında hiçbir koyun kendi
bacağından asılmıyor. hiçbir halk artık
kurtuluşun tek başına olmayacağını
biliyor. Birlikte el ele verip özgür
yaşamı inşa edeceğiz.
HDP 5 yıldızlı otellerde kurulmadı
Eksikler vardı, yetmezlikler vardı. Şimdi
işte HDP, bir yanlışı düzeltmek değil,
bir eksiği düzeltmek için vardır. Diğer
ezilen kimlikler ve halklarla yeterince
birlik sağlayamıyorduk. Türkiye’nin
neresine giderseniz gidin, her yerde
ezilen yok sayılan insanlar vardı.
Roman’la, Ermeni’yle, Gürcü’yle...
Durum hep aynıydı. Belki Kürtlerin
yaşadığı ezilmişlik daha fazlaydı. Herkes
bu ülkede korku içerisinde yaşıyor.
Çünkü geleceğe dair hiç kimsenin
umudu kalmadı. Kürt Türk bir arada
yaşayabilir mi diye herkes birbirine
sormaya başladı. Bizlerin, ezilenlerin
kaderi ortak yazılmadıkça ezilmeye
devam edeceğiz. Yoksul, işsiz, işçi ama
nereye giderseniz gidin bu gerçek
yüzünüze çarpar. Karadeniz’in köylüleri,
Hakkari’nin köylülerinden daha zengin
değil hepsi yoksul. Hepsi alın teri ve
namusuyla çalışıp bu ülkeyi
kalkındıranlardır. Antalya’da bu 5
yıldızlı otellerde çalışan yoksul
kardeşlerim hepsinin ortak bir kimliği
var yoksulluk. Aslında bu ülkeyi siz inşa
ediyorsunuz. Bir torba kömür ve
makarnaya susmayın. Kardeşlerim şimdi
HDP’yi halkın iktidarı haline
getireceksek bu ilkeler çerçevesinde
çalışmamız lazım. Kürt, kimliğini ve
anadilini korkmadan söyleyecek. Bir dil
bir kimlik diğerinden üstün olamaz.
inançlar ve mezhepler de öyledir.
Aleviler Sünnilerden üstün olamaz. işte
biz madem bütün ezilenler kimlik ve
inancımızla bir araya geldiysek, ülkeyi
yönetme hakkı sırası da biz yoksullara
geldi. Yüzde sekseni ülkenin siz çalışan
ve yoksullar üretiyorsunuz. Siz
üretiyorsunuz, siz çalışıyorsunuz. Onlar
ne yapıyor? Bakın burada birçok
kardeşim asgari ücretle çalışıyor. Ama
sarayda, Erdoğan’ın sarayında bir su
bardağı bin TL, altın kaplama. Siz bir ay
çalışsanız bir su bardağı kadar
kıymetiniz yok! Size ve bize verilen
değer bu. Bu bizim kaderimiz olamaz.
Rüşvetle, yolsuzlukla, hırsızlıkla cebini
doldurup ülkeyi soyu soğana çevirenler,
sizin haysiyetiniz Kobanê’de
direnenlerin bir tırnağı olamaz.
Hep beraber direneceğiz
Türkiye’nin onurlu esnafı, işvereni el
ele verme zamanı geldi. Ne yapacaksak
birlikte yapacağız. Direneceksek beraber
direneceğiz, birbirimizi kabul ederek
yaşayacağız. Suriye acı bir örnektir.
Sünni, Alevi, Şii, Hıristiyan, Kürt,
Ermeni, Azeri oradaki halklar şimdi
birbirine düşman haline geldi. Hiçbir
şekilde komşuluk yapamıyorlar, ama bir
yer hariç, Rojava hariç. Bütün halklar
Rojava’da bir aradalar, çünkü birlikte
direniyorlar.
Biz devleti Kürtler ele geçirsin
demiyoruz islamcılar, Aleviler geçirsin
istemiyoruz. Devlet ele geçirilecek bir
mekanizma değil. Kim devleti ele
geçirirse geri kalanlar korkar hale
geliyor. Hiç kimse kimsenden
korkmamalı. Hiç kimsenin birbirinden
korkmadığı bir yönetimi inşa edeceğiz.
Bizi kurtaracak tek anlayıp HDP’nin
anlayışıdır. Aramızda Türk, Kürt, Ermeni
de var ve biz elbirliğiyle ortak vatanda
birlikte yaşayacağız. Başka da hiçbir
çözüm yolu yoktur. Önümüzdeki süreç
tarihi kararların verildiği süreç
olacaktır.
Barajı AKP’nin üstüne yıkacağız
Biz Anayasa Mahkemesi’ne hiç bel
bağlamadık. Biz o seçim barajını sizin
üstünüze yıkacağız. Yüzde on barajı
dünyanın başka ülkede yok. Seçim
barajı demek oy hırsızlığı demektir. Sen
oy vereceksin, senin oyunu almamış biri
milletvekili olacak, hırsızlık bu. O
yüzden barajı siz kaldıracaksınız. Bu
hırsızlık ve talan düzeni son bulsun diye
siz kaldıracaksınız. Sizler kendinizi bir
eşbaşkan göreceksiniz. Bu partinin
eşbaşkanları sizlersiniz. Ev ev, esnaf
esnaf dolaşacağız. Kimi kırdıysak
gideceğiz. Bir defa yetmezse on defa
gideceğiz. Büyümenin yolu budur. Elini
tuttuğumuz kişi Alevi midir, Kürt
müdür, Türk müdür diye bakmayacağız.
Kardeşliği savunuyor mu ona bakacağız.
Bizim sadece ırkçılarla işimiz olmaz. Siz
böyle çalışırsanız bizim önümüzde baraj
falan kalmaz. Türkiye siyasetine yeni bir
yıldız doğdu diyeceğiz. Ankara’da
ülkenin geleceğini kuracak bir parti
kurduk. iktidardan hesap sormanın
yolunu hep birlikte bulacağız. Onların
bizden korkmalarının nedeni budur. Biz
ciddiyiz. Çok ağır bedeller vererek
buraya geldik. Beş yıldızlı otellerde
kurulmuş bir parti değiliz. Büyük
bedeller vermiş bir halk hareketiyiz.
işte bu şekilde seçimlere hazırlanırsak
başaramayacağımız bir şey yoktur.
Örgütlenirsek provokatörler aramıza
giremez.
Bakın aramızda Cizreliler Botanlılar
vardır. Cizre’de değerli kardeşlerim oy
oranımız yüzde doksan. Ama biz
doksanlı yıllarda partinin tabelasını
asacağımız yer bulamıyorduk. Öylesine
bir devlet terörü vardı ki, parti
çalışmasını yürütecek yer
bulamıyorduk. Kim yer verse ya
kaçırılıp infaz edilirdi ya kaybedilirdi.
Ama buna rağmen Cizre halkı yılmadı.
işte Cizre üzerinde oyunlar
oynanmasının nedeni budur. Halk
iradesini kırmak istiyorlar, bizimle
birlikte hareket etmek isteyen
dostlarımızı korkutmak istiyorlar. Bizim
önümüz açıktır. Engellemeye
çalışacaklar. Derin devlet değil, artık
hepsini tanıyoruz, çünkü bunların
hiçbiri AKP’den bağımsız gelişmiyor.
Çünkü bir kez daha HDP’yi şiddet
unsuru yapmak istiyorlar. Kaos yaratan
bir parti olarak göstermek istiyorlar.
Genç arkadaşımızın Cizre’de neden
polis kurşunuyla öldürüldüğünü
sormuyorlar. Birbirimizi iyi tanırsak, el
ele omuz omuza verirsek provokatörler
aramıza giremez. Örgütlenirsek
provokatörler aramıza giremez. Bu
hassas dönemi atlatmanın yolu sabırlı
ve sağduyulu olmaktır.
Baraj metropollerden yıkılacak
Kimimiz partide, mahallede, sendikada,
okulda, kimimiz sadece dua edeceğiz
ama herkes bir şey yapacak ki başarılı
olalım. Bu parti Türkiye’nin kaderini
değiştirecek. Türkiye’nin korku ve
kaygısını aydınlığa çevirmek istiyorsak
Antalya, Adana, Bursa baraj size
emanettir. Barajı siz yıkacaksınız. Şimdi
görev metropollerdedir. Sakın ola ki şu
kaygıya düşmeyin, bizler geçmiş
deneyimimizi bir kenara bırakmayın
bugüne kadar nasıl devam ettiysek
HDP’de yaşıyor. Taleplerimizi unutma
partisi değildir.
Partimize geniş katılımların önünü
açmamız gerekir. Bu konuda dar
davranmamaz lazım, geniş olacağız.
Yüreğimizi tüm dostlarımıza açacağız.
Biz bize kalırsak başarı şansımız az
olur, o yüzden bu salondan çıktıktan
sonra el ele verip çalışmalıyız.
Antalya’da görev alacak arkadaşlarımız,
Antalya’nın bütün sorunlarına çok
duyarlı olmalıdır. Burada çiftçinin,
seracılık yapan, turizmle uğraşan, işçilik
yapan herkesin sorunu HDP’nin
sorunudur. Onların sorunlarını
dinleyeceksiniz, derttaş olacaksınız,
Antalya’nın hizmetkarı olacaksınız.
Göreceksiniz Antalya HDP’ye yakışacak,
HDP Antalya’ya yakışacak. Hiçbir engel
bizi durduramaz. Allah’ın izniyle, halkın
desteğiyle başaracağız, kazanacağız. Bu
duygularla bütün kardeşlerim ve
arkadaşlarımı selamlıyorum. Genç ve
kadın arkadaşlar sizleri ayrı ayrı
selamlıyorum. Serkeftin, serkeftin,
serkeftin! .