151) UEFA, ne bis in idem ilkesi disiplinle ilgili spor konularına
uygulanabilecek olsa da, koşullarının yerine getirilmediğini ileri
sürmektedir. Eğer iki (ya da daha fazla) önlem, farklı hedefleri
amaçlıyorsa, ne bis in idem ilkesinin ihlalinden bahsedilemez. işte bu
nedenle örn. iki kez yargılamanın yasaklanması, aynı davranışın sadece
cezai değil aynı zamanda medeni, idari veya disiplinle ilgili sonuçları
olduğunda aynı kişinin yargılanmasını engellememektedir (SFT
4A_386/2010, para.9.3.2, HOTTELIER, Commentaire romand, Code de
procedure penale Suisse, 2010, no 8 ad art. 11 CCPye atıfla). UEFAya
göre, mevcut davadaki koşullar Valverde davasındaki olgulara çok
benzemektedir. O davada isviçre Federal Mahkemesi, CONI veya diğer
italyan Spor Federasyonları tarafından düzenlenen şampiyonalardan iki yıl
men kararının, CASi, ispanyol bisikletçi aleyhine verdiği dünya çapında iki
yıllık men kararını, CONI ile aynı olgulara dayandırmasına engel
olmadığına dikkati çekmektedir. Gerçekten de isviçre Federal Mahkemesi,
CONI tarafından alınan bu kararı, italyan topraklarındaki spor
müsabakalarının, anti-doping kurallarını ihlal etmekten mahkum olmuş
kişilerin katılımıyla kirlenmemesini sağlamaya yönelik önleyici bir hareket
olarak değerlendirmiştir. CONI tarafından ispanyol bisikletçiye verilen men
cezası, CAS kararında verilen cezadan ayrıdır, ve CASın verdiği ceza her
şeyden önce bastırıcı bir niteliktedir, öyle ki asıl amacı, bir spor
federasyonuna bağlı olan herhangi bir profesyonel sporcuya karşı dünya
çapında bir ceza uygulamaktır. Valverde davasında olduğu gibi, TFFnin
Temyiz Edeni 2011/2012 Şampiyonlar Liginden çekmesi de açıkça
önleyici bir amaç gütmekteydi, UEFA CDBnin ve UEFA Temyiz Kurulunun
kararlarının ise açıkça bastırıcı bir amacı bulunmaktadır.