fetocuların başına gelenlere üzülmek, ilahi adaleti reddetmek, allah'ın adaletine isyan etmektir. bugün fetoculara saldıran iktidar düştüğünde onların başına gelecek olanlara üzülmek de öyledir.
zamanında fetocular yapmadıklarını bırakmazken, hem kendilerine hem de iktidara maide 8'i defalarca hatırlattık:
fakat kuran'da böyle bir ayet yokmuş gibi hareket etmeye devam ettiler: (bkz: casusluk davası).
inançlı bir kişi yaşananları "ilahi adalet" diye yorumlamazsa "ilahi adaleti" inkar etmiş olur. bunlar ilahi adalet değilse, ilahi adalet nedir ey gafiller?
tabi bazı cahiller diyecektir ki "yahu şimdi fetoculara zulmedenler, zamanında zulüm çarklarını birlikte çevirdikleri eski ortaklarıdır. hiç ilahi adalet zalim aracılığıyla işler mi?"
ey cahil, kuran'a göre elbette ilahi adalet bazen zalimler aracılığıyla da işler. buyur, oku:
velhasıl bunca delil gösteriyor ki fetocuların halinde üzülecek bir şey yoktur. denebilir ki "bunların haline üzülmezsek onların seviyesine inmiş olmaz mıyız?". hayır efendim. fetocularun haline asla üzülmemekle birlikte, sahte delillerle, uyduruk mahkemelerde yargılanmamalarını diliyoruz. böyle bir zulme, zamanında bu yöntemleri kullanmaya tenezzül eden zalimler bile layık değildir. tek istediğimiz adalettir...
bir uyarı da yandaşlara: ey yandaşlar, işte ayetler, işte zalimlerin sonu... sizler de bunların işlediği zulümlerin ortağıydınız. gün gelecek desteklediğiniz zalimlerin de suyu ısınacak. biraz imanınız varsa, ayetleri okuyun, desteklediklerinizin yaptıklarını görün ve artık zalimlere yandaş olmaktan vazgeçin...