milliyetçi kitlenin veya kürt hareketine hep devlet merkezli, devleti kutsayan ve haklı bulan, her eylemini meşru gören bir zihniyetle bakanların ahmet kaya yı sevmemek için, vatan haini, devlet düşmanı, terörist olduğunu vurgulamak için kullandığı temel argümandır.
bu sözün açıklamasını eşi gülten kaya şöyle yapmıştır;
bu sözün sarfedildiği zaman, abdullah öcalan'ın yeni yakalandığı, kürt hareketinin ve karşılıklı çatışmaların tam bir çıkmaza girdiği, herkesin düşmanca ve faşizan bir tutum benimsediği zamanda edilmiştir. abdullah öcalan yakalandıktan sonra, eğer istenilirse barış için çaba göstereceğini ifade etmiştir. ahmet kaya da bunun ardından barışı isteyen abdullah öcalan'dan bahsetmiştir. biraz da kitleyi hareketlendirmek için telaffuz etmiştir.
böyle olmasa bile, bu son derece anlaşılırdır. sırf kendi anadilinde şarkı söylemek istediği için bir sanatçıya yapmadığınızı bırakmamışsınız, linç etmişsiniz, sürgüne göndermişsiniz. bu adam da tabi ki, temel dayanak noktası temel kültürel ve yaşamsal hakları sağlamak, geri almak için savaşa girişen bir örgüt ile paralel bir noktaya evrilecek...
nicedir sıklıkla dillendirilir ya, kürtler neden dağa çıktı, başka bir çözüm yok mu diye... bakın işte, bu ülkede rahatlar, dillerini de konuşuyorlar" diye. halbuki, öyle uzun bir zaman değil, 14 yıl önce somut bir olayla öyle olmadığı kanıtlanmıştır. kaldı ki, halk nezdinde de gerçekte nasıl bir ortam içinde olunduğu biliniyor. hatta 5 yıl kadar önceye bile kürtçe özgürce konuşulamıyordu. hatta bunu hala kabullenemeyen faşizan bir kitle var...
bütün bunlar düşünüldüğünde, konser esnasında hitap ettiği kitle görüldüğünde böyle bir söz son derece normal, doğal ve anlaşılırdır, hiç bir garabet yoktur...
