neden inatla geçmişteki başarılarının ısıtılıp ısıtılıp gündeme getirildiğini anlayamadığım futbolcu. dönemindeki takım arkadaşlarından bazıları da en az hakan kadar başarılıydı. galatasaraylıların büyük kaptanı bülent korkmaz belki hiç altın ayakkabı almadı ama oynadığı oyun gözlerindeki hırs sayesinde istisnasız her cimbomlunun yüreğinde yer etti. ama hakan şükürden farklı olarak sınırını bildi ve hayatına yeni bir yön çizdi. oynasa belki gene ara ara çizgiden top çıkaracak gene mükkemmel maçlar çıkartacaktı ama her güzel şeyin bir sonu var işte. keza hakan ünsal. belki diğer takım taraftarları agresif(tamam lan çirkef)* yapısı yüzünden çok söverler arkasından ama bir gerçek varki o da hakan ünsalın gelmiş geçmiş en büyük türk sol beklerden bir tanesi olması. ama bakın artık tv programlarında yolunu buluyor.
bugün hakana baktığımda ilk onbire alınmadığında hala sitem eden, kadroya alsan bi dert almasan bi dert, oyundan alınmayı hala hazmedemeyen, takımım zarar görmesin polemik çıkmasın diye düşünmeyip feldkampın yalanda olsa elini sıkmayan, küçük bir çocuk gibi davranan bir futbolcu görüyorum. kimse bana gelip hakan bunları galatasaray sevgisi için yapıyor hala takımına hizmet ediyor demesin. Bugün herkes hakanın galatasaraydan ayrılsa hiçbir yere gidemeyeceğini,direk gösteri maçlarına transfer olacağını biliyor. hakan şüphesiz galatasaraya çok hizmet etti ama bu takım da hakanı 37 yaşına kadar oynattı, resmen gol rekorunu kırmasına kadar bekledi.
bu nankörlük falan değil saadece gerçekçilik. geçmişte bizi başarıdan başarıya koştursa da bugün hakan şükür takımına zarar vermektedir. egosunu bir kenara bırakmalı ve formasını ait olduğu yere ali sami yenin tam kalbine bırakıp gitmelidir. bizi eski hakanla o muhteşem gollerle başbaşa bırakmalıdır.