bursa da yaşamanın en güzel yanı

entry41 galeri
    38.
  1. kütahya-eskişehir-balıkesir-istanbul-çanakkale-izmir.
    aha bu illeri neredeyse 15 günde bir gezen biri olarak yorum yapmak isterim.

    1: Muradiye.
    -caddesi arnavut kaldırımlarla yürürken bir tarihi mizansenin içinde gezersin. kafanı kaldırır stadı görürsün. hani şu 2010 yılında şampiyon olduğumuz stad. kırk merdivenlere ayağını bastığında demir kapıya kadar yürürsün. ne hikayeler ne aşklar ne kavgalar vardır orada. demir kapı burdanın roman(çingene) mahallesi olarak adlandırmasına bakmayın. ne memleketler gördüm bu çingeneler kadar adaplısını görmedim. hırsızlığın olmadığı tek mahalledir. huzur vardır orada...

    2: pınar başı
    mezarlığında bir sürü ünlüsünü barındırır da bir zeki mürenin gezdiği sokaklar değildir. öyle ki "sıdıka teyzecim" diye hisar sokaklarında gezdiğini zeki mürenin anlatır durur nenem...
    öyle ki bu mahallede oturan kişiler çok şanslıdır. zira şehrin en tarihli mahallesidir. pınar başı meydanından hisar labirentlerinde kendinizi kaybederken okçu baba türbesi, feftih kapısı(ilk kapı) ve surların içinden geçersiniz... surların içinde evler vardır. içinde ağaçları, meyve veren dallarından kopar kopara bildiğin kadar...

    ekstra bilgi: zeki müren doğduğu şehir, mahalle de annesi müzisyen olmasını ister. lakin babası onu hafız olması için çok uğraşır. fakat o müziği seçmiştir. babası vefat ettiğinde ulu camii de müftüden hocadan izin alır ve mevlütü kendisi okur. oranın esnafı hala anlatır da kimse farkında bile olmaz...

    3: Hisar Mahallesi.
    buna değinmeden geçilmez. neresinden girersen gir. çıkmaz sokaklarında kaybet kendini... alacahırka dan girersen 5 yol marketin dibindeki aralıktan devlet hastahanesine gidersin de aslında bütün yolların oraya çıktığını sonra anlarsın...
    yollarında sağında solunda ağaçların gölgelediği yerden yürürsün yazın... kışın fark etmez. dağa ne zaman kar yasa bursa ovası hep üşümüştür... kütahya soğunu bilirimde bursa ovasına kar düşmeden kütahya kadar soğuk olduğunu bilirim bursamın .

    meraklanmayın insanları yol gösterir.. insanları sevecendir. insanları insandır... çünkü ilk bursa eşrafından insanları vardır burada...

    hadi inelim altıparmak caddesine...

    4: Altı parmak caddesi.
    Bursanın en renkli caddelerinden biridir. yazıcı oğlu sinaması cinnet ülkemin seks sinaması zamanlarında ün yapmıştır. her sobalı evde büyümüş efsane gençlik burada bir emanuel serisini izlemiştir. yetmemiş hemen yanındaki vhs kasetleri kiralamıştır...
    cadde boyu sağlı sollu mağazalar, renkli ışıklar bir tarafı çekirge, stadyum, merinosa bağlanır, bir tarafı sizi tarihin en derin noktasına çıkartır. dümdüz gidersinde zafer plzayı, uğramadan duramazsın. cumhuriyet caddesinden geçersin, olmadı heykele "çıkarsın". zira bursa de dolmuşa nerden binersen bin. heykele gidilmez heykele "çıkılır"...

    5: Heykel.
    nalbantoğlu caddesi, atatür heykeli, lemanı, tabibler lokali, setbaşısı, inegöl çarşısı, sönmez iş merkezi, inönü caddesi, adliye sarayı köşesinde ki aşıklar, kaykay ile kafa göz yarma pahasına dolaşan gençler, ipek böceği(tranvay) ile bambaşka bir görüntü alır..

    6: Nalbantoğlu
    ne aşklar döndü burada der susarım... bursa'nın en elit mahallelerinden biridir diybilrim. bazıları fsm caddesi falan der de lapa lapa kar yağdığında bu sokakta yürümenün verdiği zevki hiç bir şehirde alamazsın...

    7: Setbaşı
    heykel caddesinin bir koluda buraya bağlanır. saat kluesinin sağından içeriye girersiniz, az ilerlediğinizde setbaşı köprüsü sizi karşılar. dibindeki kütüphanede sıranın beklediğini gördüğünüzde saşmayın olağan günlerden birini yaşıyor diyebilirim. kütüphanenin caddeye bakan tarafında huzurla süreli yayınlar okuyan dedelerin huzurunu izleyebilirsiniz...
    kütüphanenin karşısındaki mahveli anlatmaya gerek yok. çınarın gölgesinde ne siyasi tartışmalar, ne sevgili ile el ele tutuşmalara şahit oldu bir bilseniz... para unuttuysan sorun yok. kasadaki altan bey samimiyetinize inanırsa "sonra verirsin sonuçta burası sizin..." der...

    8: Emir sultan
    yürüdükçe emirsultan hazretlerine yaklaştıkça içinizi huzur kaplar. buraya gelip vakit namazını eda etmeyen çok şey kaçırdığını tecrübelerimle söyleyebilirim. şibleye geldiğinizde herhangi çay ocağından (hünkar ve çevresinde değil. şible taksi durağının karşısında ki çay ocaklarından) birinde çay içmeden geçmeyin. 75 kuruşa böyle ne çay içersin ne de ettiğin sohbetten zevk alırsın. hee bu arada 24 saat açıktır... hiç tanımadığın birinden "yeğenlerime de benden çay" lafı size yabanı gelebilir. burada olağan bir durum olduğunu bilmelisiniz..

    ekleme: şimdilik acele ile bu kadar... zamanı geldikçe iş bu entry güncellenecektir...

    unutmadan. uludağ'a ne zaman kar yağsa ova hep üşür...
    0 ...