mühendis insan düşünür, mühendis insan tasarlar, mühendis insana yorumlar. üniversitede böyle öğretildi bu bize. öğretildiğine göre her mühendis kendi branşına göre bir şeyler tasarlıyor. tekstil mühendisi daha iyi kumaş nasıl yaratılır, bunu yorumlar. makine mühendisi makineler üzerine, mekanik üzerine tasarım yapar. yani her mühendis tasarlar.
atom mühendisi atom tasarlar o zaman. oha! yeni atom mu yaratacaksınız?
hele ki uzay mühendisleri? uzayı tasarlayamazlar... çarpılırsınız valla.
ermeni yasa tasarısı. onlar da ermeni mühendisi falan mı ne? onlar dediğim the others. başkalarının işlerine belgelere bakmadan burnunu sokup kafalarında bir şeyler tasarlayanlar.
demek ki yanlış öğretilmiş bize.
"la bu ne la" diye hayret verici bir ünlem var. "lan bu ne lan" anlamına gelir. ama fransızca gibi duruyor, öyle değil mi? "dö la bu ne la..."
evde ortak yaşam varsa demokrasi de vardır. öyle de olmalı. bir devlet gibi işlemeli herşey. hatta öyle bir devlet olmalı ki o evdeki düzen; böyle özelleştirmeler olmalı. baktın, su faturası çok geliyor, zarar mı ediyorsun su yüzünden? hemen klozeti özelleştir... umumi hela olsun evin tuvaleti. internet faturası mı çok. özelleştir bilgisayarları... internet kafe ortamı yarat.
raybana geceleri.
heidi'deki klara ayaklanırsa klark kent olur. uçarsa tadından yenmez. yemez de yanında yatarsın o zaman.
bundan sonra yeni elbise alıp, elbiseyi önlerine doğru tutup kendi ekseni etrafında dört tur döndükten sonra sehpaya çarpan bayanlarla konuşmayacağım. hem dön etrafa çarp, uçuşan eteğin de takılsın etrafa... topuğunu da vur...
darbeli satisfaction.
lerzan mutlu siz akü. akü gibi gerilim biriktiyorsun arkadaş o lerzan mutlu siz mutlu programını gördükçe. tamam sevmek zorunda değilim de kadın zaten kıl arkadaş, ismini bari değiştir... öf be!