gitgide tabulaşan; fikirleri, düşünceleri, eylemleri "ulaşılamaz" olarak nitelendirilip şu anda görse kahrolacağı basiretsiz bir gençlik tarafından sürekli "keşke geri gelse de bizi kurtarsa, böhü böhü.." denilen, hiçkimsenin fikirlerini ve düşüncelerini uygulamaya geçirmeye çalışmadığı, yaşatmadığı, bizlere ne kadar bedavacı ve beleşçi insan olduğumuzu göstermiş büyük kişi.*
büyük adamsın vesselam. adamakıllı ilk bi sarı zeybek te tanımışıtm küçüklüğümde seni. aklımda en çok kanal sen öldükten sonra senin yaverinin gidip kendisini vurmasıydı. yaş desen 9-8. "oha bu nasıl sevgi?" falan demişizdir herhalde ne bileyim..
velhasıl eğitim sistemimizin tabulaştırma kolları pek ala işlediğinden senin ismin de sadece "bir isim" olarak kalmaya mahkum oluyor. nasıl mı? ortaokul-lise bahçelerinde istiklal marşında kikirdeyen gençlik gibi. "kikirdemesinler" demiyorum-ki ne bok yerlerse yesinler, gençtirler, zaten marşı pavlov un köpeği gibi söylüyorsunuz, aklımda "sevdiğim kızla nereye gidebilirim?" düşüncesi varken ağzınızı "korkma sönmez bu şafaklarda yüzen..." diye başlıyor. sana duyulan sevgi de yeni nesilde pavlov un köpeğinin yaptıklarına benziyor. kendi kendine olması, doğurulması bekleniyor. empoze ediliyorsun. gönüllerde yaşatılmıyorsun.
seni bize anlatmak yerine seni bize ezberletiyorlar. yanlış yapıyorlar..**