6 kasım 2007 tarihli bilkent üniversitesi konuşması ardından diyebilirim ki;
adam gibi adam, baba bir adam. insanı öyle bir hale sokar ki, haydi ölmeye gidiyoruz dese sonunda düşünmeden atlarsın.
2 saatlik konuşmasının, nihat genç'in gözyaşları içinde içinde tamamladığı konuşmanın sonunu, oldukça kısaltarak ve benim basit ve yetersiz cümlelerimle özetlemek isterim,
bizi beyazıt meydanındaki güvercinlere benzetmek istiyorlar. önümüze bin ikibin dolar atıp, bizim uslu uslu onlarla akşama kadar oyalanmamızı. ama bu ülkede kırlangıçlar da var, onlar insana hiç yaklaşmaz, insanlar da onlara el uzatmaz, ama onlar mucizevi tükürükleri sayesinde her yere yapışabilen müthiş yuvalar yaparlar ve daima buralardadırlar.
beni kovdular diye devam etti nihat genç. her televizyondan her gazeteden. para teklif ettiler kabul etmeyince tehditlere başvurdular. öldürürüz dediler ve öldürdüler defalarca. üniversitede konuştum rektör yeter çok ileri gittin sus dedi. her konuştuğum her ayak bastığım yerden kovdular....ama ben artık kırlangıç oldum. istedikleri kadar kovsunlar beni, ben her zaman yuvamı yapar ve her zaman burada eğilmeden başım dik, doğruları söylerim.