kapidan girdim. tutun dumanlari avizelerin etrafinda bir sis hale vucuda getiriyordu.
köşede lautrech önünde absint kadehi ile manzarayi kara kalemle eser-i cedit kagidina naksediyordu. 'riri' dedim, 'benim ne zaman resmimi yapacaksin' diye sual ettim.
gözlüklerinin ustunden bana bakarak bugun git yarin gel dedi.
ensesine bir saplak koydum yanına çöktüm. faber babaya bir absint vermesini rica ettim.
sahneye gece mavisi elbisesi beyaz puantiyeli mavi kravati ile gilbert becaud ciktim çöktü piyanosunun basina shirley basladi söylemeye.
lokal kalabaliklasmaya baslamişti. kadehlerin biri bosalip biri doluyordu. faber baba ve mahdumlari kanter içinde ordan oraya seyirtiyorlardi..
birden kamelyali kari yaklasti. masamiza. oturdu yanima. beni bu hayattan kurtar ya mulayim dedi. yahu dedim bende suleyman demirel tipimi var diye onu tersledim.
yelpazesini sallayarak bakti bana. ben de ona. shirley costukca costu sahne de basladi bu sefer as time goes by!i terennum etmeye.
döndüm o na nu sarkiyi calma demiştim sana diye fircaladim.
ama o ve gilbert inadina calmaya devam ettiler. kafam atti. tam cikacaktim riri elime kagidi tutturdu.