ne zaman birinin eve kendi anahtarıyla girdiğini duysanız "babam geldi" der tam kalkacakken onun artık gelmeyeceğini hatırlar yerinize oturur ve kapıdan içeri girişini ,üstündekileri çıkarıp salona geçişini ve televizyonun karsısına oturuşunu hayal edersiniz..
ne zaman mutfakta biri tabak çanak düşürse gürültü çıkarsa "babam yine bir şeyler kırdı" der tam bakmaya gidecekken onun artık o mutfakta olamayacağını hatırlar yerinize oturur onun yemek yapısını hayal edersiniz.. kabullenmek çok zoru.
ne zaman biri sizi bir başınıza güçsüz görse tıpkı küçük bir çocuk gibi "benim babam senin babanı döver" diyesiniz gelir diyemezsiniz gökyüzüne bakar "ben onun icabına bakarım baba sen merak etme " dersiniz
ne zaman biri yanınızda "baba" dese içiniz ürperir
ne zaman içiniz sıkılsa "hadi gel biraz yürüyelim" diyecek birini arar gözleriniz .. kendi kendinize yürürken yanınızdan geldigini hayal edersiniz..
ya da ne zaman "baba"yla ilgili bir şey okusanız yanı başınızda duran ve size gülümseyen fotoğrafına bakar siz de ona gülümsersiniz..
nasıl anlatılır ki babanın ölmesi .. ya da bilmeyen biri nasıl anlayabilir ki..