Kolay değil unutmak , ağustos böceğinin sabrettiği gibi severken , karıncanın sırtında taşıdığı ekmek parçası kadar değerliyken nasıl unuturum , nasıl çizerim bir kalemde üstünü , nasıl silerim hayatımdan üzerine düşen yağmur damlasından bile kıskanırken seni , nasıl olurda sevmem , beynime işlemişken yüreğinin sesi nasıl bırakırım yorgun ellerini, tutamasam ellerinden , göremesem gözlerini, bir yar gibi çöker giderim en derinlere en uçsuzlara , duymasam o güzel sesini, mevsimlere bölünmüş ömrümün en güzel baharları tekrar dahil olur mu bu hasta bedene?,unutursam eğer gözlerinin rengini bu gözler görmez olsun.eğer olsaydım senin gibi gamsız ve unutabilseydim ansız belki bende mutlu olurdum.Sen her zaman bir damla yaşsın gözümde , ağladığım an çıkıp gideceksen benden , umudu olacaksan eğer bir karıncanın , bir ağustos böceğinin ve ulaşacaksan onlara bir damla yaş olarak , anlamı yok artık bu bitik gözlerde ve bu metruk bedende durmanın,içime hapsolmanın yolun açık olsun.sen akar yolunu bulursun..