ilkokul çağlarındayım mahallemizden bir çocuk denizde boğulmuştu. bu yüzden deniz izinleri süresiz kaldırılmıştı.
arkadaşlarla gittik deniz kenarında kumlarda oturuyoruz aç insanların yemeğe baktığı gibi bakıyoruz masmavi suya. yalnız mayolar da içimizde. dedim ulan dayanamayacam ben hava çok sıcak derken diğerleri de hareketlendi. halil sen beni it suya, ben boğulayım sen de beni kurtarmak için atla tamam mı? plan da bu, yani annemlere anlatacağımız hikaye.
daldık suya keyifli keyifli yüzüyoruz. karadeniz bu belli olur mu ne olacağı birden rüzgar çıktı ve dalgalanmaya başladı su. herkes tırstı sudan yavaş yavaş çıkıyoruz. ben de son bir dalayım öyle çıkayım dedim. daldım ve o anda dev bir dalga gelip beni fırlattı. çıktım nefes aldım bir daha fırlatıldım ve gerisini hatırlamıyorum. dalga beni kenardaki kayalara çarpmış. şanslıydım ki hastanede uyandım birkaç ezik ve derin sıyrıklarla.
yalnız hastaneden çıkıp da iyileştikten sonra annem üzerimde çeşitli dayak teknikleri denemişti de dalgalardan daha fenaydı. *