Merhaba;
Genellikle sözlükte yazmayı değil yazılanları okumayı daha çok severim ama bugün direncimin sonuna geldiğimi hissediyorum. Yazmamamın 1.sebebi biraz paylaşmaktan çekinmem 2.si ise iki en yakın arkadaşımında hesabının olması ve çoğunlukla yazılarımı okumalarını istememdir. Ama Tanrı biliyor ya zor bir dönemden geçiyorum. Hem fiziksel hemde psikolojik olarak. Bedenimle bir şekilde başa çıkabiliyorum ama aynı şeyi akıl sağlığım için söyleyemeyeceğim. Ne yazık ki arkadaşlarımdan yardım isteyemiyorum. Biri kendi problemlerinde o kadar boğulmuş bir durumda ki ona kendi sıkıntılarımı da yüklemek ona yapabileceğim en kötü şeymiş gibi geliyor. Bir diğeri ise o kadar uzun zamandır onu görmeyi istediğim şekilde mutlu ki o mutluluğunu bölmek bencillikmiş gibi geliyor. Çoğu zaman birlikte geçirdiğimiz lise yıllarını özlüyorum. En büyük sorunumuzun ödevi yapmayı unuttuğumuz yada sevgililerimiz hakkında olan problemler olduğu zamanları. Ama bu günler maalesef geride kaldı ve artık gerçek hayat dediğimiz şeyle mücadele etmeye zorlandık. Ve beni en çok endişelendiren, korkutan, şey iki sene önce olduğum hale geri dönmek. itiraf etmeliyim ki 2012 yılında ki halimden nefret ettiğim kadar hiçbir şeyden nefret etmedim hayatımda(pırasadan bile). Bu geri dönüş olurken etrafımda sevdiğim insanları kaybetmekten, onlara zarar vermekten daha da korkuyorum. Ama bu korkumu paylaşabileceğim kimsem yokmuş gibi hissediyorum. Sevgilime uzak kalıyorum sanki sadece vakit harcıyormuşum kendimi unutmak istediğim için onuna birlikteymişim gibi geliyor ama bazen ise onu gerçekten sevdiğimi hissediyorum fakat öyle bir an oluyor ki tam içimdekileri ona dökmek istediğimde kelimelerim boğazımda kalıyor boğuluyormuşum gibi geliyor, yapamıyorum. Elime telefonumu alıyorum arkadaşımı aramak için ama resmini gördüğümde vazgeçiyorum çünkü biliyorum ki yurt odasında tek başına otururken beyninde ki seslerden başka bir şey duyamaz olmuşken ona kendimi anlatamam. Sonra yataktan kalkıyorum koridora çıkıp tam kapısının önüne geldiğimde en yakın arkadaşımın mutluluk kahkahasını (evet bazen biraz abartılı bir kahkaha olduğunu düşünüyorum) duyuyorum ve tekrar yatağımın sıcacık yalnızlığına ve orada bıraktığım tilkilerime dönüyorum. Çaresiz, yalnız(olmadığımı biliyorum) ve mutsuz olduğumu hissediyorum. Sabah kalktığımda güne iyi olduğum hakkında yalan söyleyerek ve yapmacık gülüşümle başlıyor, devam ediyor ve bitiriyorum.