O zaman Saint Joseph Fransız Lisesi izmir'de hazırlık senemdi, sıfır fransızca biliyorum ve herkes fransızca konuşuyor. Bir çocuk vardı onuncu sınıf, öyle beğendim öyle beğendim. Yalnız çocuğun da sevgilisi varmış. Öyle böyle derken bir gün sokakta kendi kendime şansıma tüküreyim diye geziyorum, karşıma oğlan çıktı. Gözlerimi alamadım, böyle nasıl aktıysa ağzımın suyu artık. Aşık oldum ben bu çocuğa, 1 yıl boyunca ismini sayıkladım. Bir gün gidip açılayım dedim, baktım konuşması bir tuhaf, hareketleri daha tuhaf. Gökkuşağını falan barındırıyor durmadan çantasında, kitabında, her şeyinde. Az buçuk şüphe var zaten Little Monster imiş, Lady Gaga seviyor yani. Gidip dedim ben seni bir senedir seviyorum, dedi ben eşcinselim. Ben şok oldum, beklemediğim bir şey değildi ama şok oldum yani. Ağlayacağım ağlayamıyorum, mal mal gülmeye başladım. Kuşanamıyorum bir de, çocuğun yanına arkadaşları geldi bakıyorlar bana. Sonunda gelip aldı arkadaşlarım beni, yaklaşık o gün tamamen şokta gezdim. Evde baya ağladığımı hatırlıyorum ama dönem sonuna dek güldüler yani bana. Sonra mı ne oldu, mademoiselle moche oldu. Çirkin şansım olsaydı bari de nickimin anlamı olsaydı değil mi? Bu da böyle bir rezil anımdır.
Edit: ismimin sebebi çocuğun lakabanın ironi oluşturmak için arkadaşları arasında moche olması. Mademoiselle ise matmazel demek. Mlle kısaltılışı.