normalde ilişkiler durumuna yazmayı sevmiyorum sözlük. ne itiraflar ne de erkek-kız ilişkileri tarzım değildir aslında. fakat bu öyle bir lanet ki yaşadığım için yazmadan duramayacağım.
yurt dışındaydım o zamanlar. farklı ırktan bir kızla yakınlaştım. kız gayet düzgün bir kız görüntüsüne sahipti. baştan çok hoşlanmasamda sonradan ısındım. farklı bir tarzı vardı bu kızın. bazen çok sıcak ,bazen çok soğuk davranışları vardı. yakınlaşmaya çalıştığı gibi ilk fırsatta araya mesafe koyuyordu. böyle ilginç bir kızdı.
ilk çıkmaya başladığımızda çok yakıştıranlar oldu. kızla aynı ırktan tanıdıklarım bana enişte gözüyle bakmışlardı. birgün kızla dertleşirken daha önceki ilişkilerimi sordu. anlattıktan sonra bende ona sordum. kız tecavüze uğradığını gözleri yaşararak anlattı. tecavüz sonrası bacakları arasından süzülen bekaret kanını belirtirken daha fazla dayanamadı ve sustu.
beynimden vurulmuşa dönmüştüm. çok aşık değildim ama kızdan ciddi şekilde hoşlanıyordum. ilişkiye devam etmek istiyordum ama tecavüze uğraması beni ilişkiden soğutuyordu. kaç yaşıma kadar bakir bir erkek olarak kendime hele hele tecavüze uğramış kızı yakıştıramıyordum. sonra kızı terketmek istiyordum. fakat tekrardan vicdanıma takıldım. böyle bir kızı terkedemezdim.
yabancı olduğum ülkede tecavüzcüyü aramaya başladım yetersiz imkanlarla. fakat bütün kapılar teker teker yüzüme kapanıyordu. bu durum beni çıldırtıyordu. geceleri bu yüzden uykum kaçıyordu. birşeyler yapmalıydım ama yapamıyordum. kimseye derdimi anlatamıyordum. abi sevgilime tecavüz etmişler diye kime dert yanacağımı bilmiyordum. kızın anlattığı şekilde olayı tekrar tekrar düşünüyordum.
ilişki ise oldukça berbat sayılırdı. kız bana bağlanmıştı. fakat ben sadece acıma duygularıyla devam ediyordum. hiçbir şekilde fiziksel ilişkiye yanaşmıyordum. kızın yüzüne karşı gülsemde içimden farklı şeyler dökülüyordu. kızda bunu anlayacak kadar zeki olmadığı için sorn olmuyordu. bırakamıyordum ilişkiyi ama devam etmesini de istemiyordum. bazen ayrılacak bir nokta diliyordum. kızı üzmeden ayrılmak istiyordum. benim üzüldüğüm önemli değildi.
türkiye'ye dönmemle beraber durum değişti. dönmeden önce kızı hiç bırakmayacağıma dair çeşitli sözler vermiştim. fakat gerisini düşünmemiştim. yakın arkadaşlarımın hepsi karşı çıktı bana. oğlum sen tecavüze uğramış bir kızı haketmiyorsun diyorlardı. evet ben onu haketmiyordum ama kız yaşadıklarını hiç haketmiyordu. uzak kalınca kızın hal ve hareketleri değişmişti. yavaş yavaş aramız soğumaya başladı. günde saatlerce konuşurken, birkaç mesaja sonra 2-3 günde bir ufak diyalog derken haftada yada iki haftada bir olmuştu. ilişkinin yürümesi imkansızlaşmıştı. hiçbir şekilde cinsel şekilde yakınlaşmadığımız halde bol bol cinsellik konuşur hale gelmiştik. ilişkimiz anlamsız şekilde devam ediyordu.
sonunda bir gün yakın arkadaşlarımdan birisi kızın beni aldattığını yoksa iletişime geçmeden duramayacağını söyledi. başta imkansız derken kıza soruyu sordum. saçma sapan cevaplar şüphelerimi arttırdı. sonra tecavüz anını en ince ayrıntısına kadar sordum. kendisine tecavüz eden çocuğun eski erkek arkadaşı olduğunu söyledi. işte o anda tecavüzü haketmese bile kendisinin de masum olmadığını anladım. fazla dinlemedim telefonu kapattım ve herşeyi bitirdim.
çok iyi olmuştu bitirmem. bir daha dönmedim kıza. kafam rahatladı. şimdiye geriye baktığımda sadece kendime küfrediyorum.