kilimin üzerinde de namaz kılınabilir, doğrudur. namaz kıllıdığın her yer, çimenler, halılar, kartonlar... vs. seccaden olur. ama bu, bunlara basmanın günah olduğu anlamına gelmez.
ayrıca, seccade dediğimiz olay bir kutsal varlık değildir. sadece temiz olduğunu düşündüğün ve namaz kılarken kullandığın bir araçtır.
gel gelelim seccadenin üzerine basmış olsun, ki ben biraz hayal gücümü kullanarak o zamanki namaz kılanları illüminati üyesi yaparım çünkü kilim üzerindeki tamgalar üçgen motifli, fotoğrafa dikkat ettiğiniz zaman bir fotoğraf stüdyosu olabileceği ihtimali var. öyleyse suç fotoğrafçının. niye yere seccade serdin? he, "namaz kılarken çek pampa!" kültürü o zaman başlamışsa bir şey diyemeyeceğim. fotoğrafçı seccadeyi kaldırmayı unutmuştur.
hadi, biraz daha hayal gücümüzü kullanalım. bu gerçek mustafa kemal, ve gerçek mustafa kemal'in son fotoğrafı. bu fotoğraftan sonra kendisi öldürülüyor ve yüz nakli yapılarak yerine bir yahudi geçiyordu. sürekli gülüyordu hatta. gülünecek ne varsa?! neyse, gerçek mustafa kemal namazını kılmış bir şekilde seccadesinden kalkarken fotoğrafçı cemal ışıksel aniden odaya girmiş ve fotoğraf çekmiştir. bu duruma bir an şaşıran gerçek mustafa kemal elindeki tesbih gözükmesin diye ellerini hemen arkasında birleştirmiş ve tesbihi saklamıştır. e, seccade de kilime benziyor. kimse bu durumdan bir sonuç çıkartamaz.
son olarak, mustafa armağan üstadınıza hatırlatın, "kamal" değil "kemal" olacak. tıpkı "makina" yerine "makine" olacağı gibi. iki kelime de bir dönem kullanıldı, osmanlıca dil kuralına uysun diye. ama, daha sonra bu düzeltilerek son şeklini almıştır. bir edebiyatçı olarak bunu biliyor olması lazımdır. -beni engellediği için ben söyleyemiyorum. oysa o bir üstadken (?!) ben sadece bir tarih öğrencisiydim.
not: birazcık çocukluk anılarınızı yoklayın. ya sizin ya da komşunuzun evinde illaki bu kilimden vardır ve illaki üzerinde oyun oynamışsınızdır.