Çocuktum, kitap okumamı söylediler.
Büyüdüm, 'kitap okuyor musun?' dediler.
Düşüncelerimi özgür'ce ifade edebileceksem,
Çocukça veya değil, söyliyecem.
Kitap
Birini okursun sağcı pislik
Birini okursun solcu pislik
Birini okursun kahraman Atatürk
Birini okursun Atatürk hain
Birini okursun milli şef ismet
Birini okursun hain ismet
Birini okursun halkın iradesi alkış
Birini okursun insanların beyni yıkanmış
Birini okursun Türkiye mağlub edilmiş
Birini okursun Türkiye mağlub sayılmış
Birini okursun Türkiye'yi halk kurmuş
Birini okursun Türkiye'yi Atatürk kurmuş
Birini okursun Türkiye'yi yahudi para babaları kurmuş
Birini okursun Edward yapmış Bella'yı
Birini okursun tüm bunlar çok günah
Hangi kitabı okumamamız gerektiğini söylemediler. Kitap oku dediler. Kitap iyidir dediler. Kitap doğrudur dediler. Pamuk Prenses adlı fahişeyi koydular önümüze. Oku dediler. Evvel zaman içinde dediler. Kalbur zaman içinde dediler. Develer tellal iken dediler. Pireler berber iken dediler. ilk âyet dediler. Oku dediler.
Velhasıl çocukluğumuz böyle geçti. Okuduk, okumadık. Büyüdük. Okuyan adama baktım kafası karışık. Okumayan adama baktım net. Bir şeylerin doğru gitmesini istiyor. Okuyan adam soyar olmuş okumayan adamı. ilk âyet ya, oku.