memlekette şeriat yasaları uygulansa paçayı kurtaracak olan katildir.
şeriata göre bir kişi diğer bir kişiyi öldürdüğünde, öldürülen kişinin "velisine" diyet kabul edip etmediği sorulur. kabul ederse katil pazarlıkların sürdüğü süre hariç hapis bile yatmadan salınır.
güçlü olanların paralarıyla ve olmazsa tehditleriyle maktulün velisini ikna edebileceğini sanmamak için ancak saf olmak gerekir... durum geçmişte de böyleydi, bugün de böyle...
halife ömer öldürüldüğünde, oğlu sinirlenip, kuşkulandığı fakat aslında cinayetle hiç ilişkisi olmayan kişileri ve hatta hızını alamayıp bir kadınla, bir çocuğu doğramıştı. halife osman, öldürülenlerin yakınlarının, ali'nin ve diğer bazılarının baskısına rağmen, "babası yeni öldürülmüşken nasıl kısas yapayım?" diyerek kısas uygulamayı kabul etmemiş, öldürülenlerin diyetini devlet hazinesinden ödemişti.
hiç unutmam, refah'ın ilk coştuğu günlerdi. konuştuğum bir işçi pek şeriatçı geçiniyordu. "şeriatten ne anlıyorsun?" dediğimde "suç işleyenin zengin olduğu için cezasız kalmaması" demişti!... "mili irade" işte!...