çok resmi, gri tonda ve hatta çok sıkıcı olmasına rağmen ayrılıkların hep hüzün getirdiği garip bir şehir... *
evet kısa süre ankarada bulundum. sadece ziyaret... sevemedim bu şehri. ama içindeki bazı insanlar bazı yönlerini sevdirdi bana. belki de ankara nın kendisini değil de içindeki bu insanları sevdim ben...
kızılay da yer altındaki labirenti andıran geçitte defalarca kaybolmayı, güven park yerine sakarya caddesine çıkmayı, buraya bakarlar panolarına bakmayı, anıtkabirde yüzlerce insanla tek bir amaç için toplanmayı, ankamall denen alışveriş merkezinde yorgunluktan bitene kadar dolaşmayı, bu şehirde sadece bürokratların yaşadığını düşünmeyi (ankarada eryaman veya batıkent gibi memur semtleri yok sanki), simitçinin yol sorduğumda beni azarlamasını...
evet evet ben bunları sevdim ankarada... en azından bir dahaki gelişime kadar.