charlie chaplin

entry275 galeri
    179.
  1. türk kültüründen değerlerinden türk gençlerinden daha haberdar ve muhammed ali gibi emperyalist amerikaya karşı amerikada dimdik durmuştur.

    --spoiler--
    Tarih: 6 Aralık 1942 Amerika, Japon savaş uçaklarının yerle bir ettiği Pearl Harbor baskınında ölenleri birinci yıldönümünde anmaya hazırlanmaktadır.

    O gün çok ünlü bir sanatçı Amerika'nın Sesi Radyosu'ndan Türkiye'ye hitaben bir konuşma yapacaktır. Amerika'da Türkiye'ye yönelik radyo yayınları yeni başladığından, özellikle Türkler'in sevgisini kazanmış bir sanatçı programa konuk edilmişti.

    Programın başında konuk sanatçıya katılımından dolayı teşekkür eden spiker "dostlarımıza ve sizi sevenlere ne söyleyeceksiniz" diye sorunca, "ilk fırsatta onları mutlaka ziyaret edeceğim" karşılığını alır.

    Bu yanıttan memnun olan spiker, "Sizi Türkiye'de görmek istemeyecek tek kişi tahmin edemiyorum" der.

    Radyo programına konuk olan sanatçı, "Bir hikaye anlatmak istiyorum" der. Bütün ömrümde işittiğim hikayelerin en güzeli ve en hoşu.

    Bu bir Nasrettin Hoca hikayesidir"!!! Nasrettin Hoca'nın adını duyan dinleyiciler daha da sokulurlar radyoya. Konuk başlar fıkrayı anlatmaya: "Bir gün Hoca evinde oturup kahvesini içerken, komşusu odun kesmek için ormana gideceğini ve eşeğini birkaç saat için ödünç vermesini ister. Hoca, 'eşeğim yok, çocukla pazara gitti' diye yanıt verdiği sırada, gerçekte ahırda olan eşeği anırmaya başlar. Komşu; 'Be Hoca, sen sakalından utanmıyor musun? Ne diye yalan söyledin, işte eşek ahırda!' deyince, Hoca, 'Bana mı inanacaksın, yoksa eşeğe mi?' karşılığını verir.

    " Bitmedi!.. Sanatçı, fıkrayı anlattıktan sonra öyle bir laf eder ki, Türkiye'de yer yerinden oynar: "Evet sevgili dinleyicilerim. Bugün bütün dünyayı aynı soru meşgul etmektedir: insanlara mı inanacağız, yoksa eşeklere mi?"

    sunay akın.
    --spoiler--
    0 ...