insan özgürdür.fakat her şeyin bir bedeli vardır, bu bir doğa kanunudur(etki-tepki).sözgelimi, temel ihtiyaçlarını karşılamama özgürlüğüne sahipsin ama açlıktan ölmek de bunun bedelidir*.özgürlüğün(özgür iradenle yaptıklarının) sonucunu üstlenebilecek cesarete sahip olduğun ölçüde özgürlüğünü kullanabilme yeteneğine sahipsin.sözgelimi eve geç gelme özgürlüğüne sahipsin fakat bunun için annenden işittiğin azar, babamdan yediğin papara dayak vs. Her neyse özgürlüğün bedelidir.yasaları çiğneyebilirsin, yargılanmak ya da kolluk görevlilerinden kaçmak özgürlüğün bezelidir.yani, insanların özgürlüklerini kullanmalarına engel olan şey korkudur.bedellerden, sonuçlardan korkmak.
"insan özgürlüğe mahkumdur." j.p. Sartre
Bağımsızlık mutsuzluk ilişkisi
Bağımsız olmak, beraberinde sorumlulukları getirir.sorumlulukların ise yerine getirilirken zorlukları, getirilmedikleri takdirde müeyyideleri vardır(yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal).sorumluluğun sürüncemede kaldığı süreçte bu yaman ikilem insanı mutsuzluğa götürür.oysa ki insan, bağımsız değil de birilerinin güdümünde olsaydı, tek sorumluluğu itaat etmek olacaktı(tabii ki kimse itaatin koşullarının daha ağır olmayacağının garantisini veremez).hal böyleyken bağımsız bir insanın mutlu olması o kadar da kolay değildir, hatta mutsuz olması bir bakıma doğaldır.insan bağımlı da olsa özgürdür*, sorumlulukları reddetme özgürlüğüne sahiptir fakat bedeller ağırdır. Bu yüzden çoğu kişi özgürlüğünü kullanamaz.ama özgürlüğü kullanamıyor olmanız özgürlüğün olmadığı anlamına gelmez.
--
insan kendi isteğiyle bağımlı hale geldiğindeyse sorumluluğu yerine getirmediği halde tutarsızlıkla suçlanır.çünkü insan ahlaki ilkelerle de bağlanmıştır(ya da bağlı olduğu varsayılmıştır, bkz:TMK md.2).buna rağmen, sorumluluğu yerine getirmemek özgürlüğü hala orada durmaktadır.bedellerini sırtlanabilecek gücünüz varsa, kullanın.