bir başı, bir lideri olmayan güzel eylem. zaten durdurulamaması oradan kaynaklanmaktaydı. çaresizce birilerini aradılar bu harekete lider olarak hitap edebilecek ki onun hatası günahı üzerinden bütün millete saldırabilelim. ama yoktu. çünkü zaten eylemin kendisi, biatçılığa karşı idi, ülkücüsünden devrimcisine çok çeşitlilikten ve herkesin birbirine saygısından dolayı idi.
sonra siyasetçilerin artık tutuşmaya başladığı anlaşılınca ses duyurulmuş oldu. ama tabii karşı taraf boş durmadı. muhalif aydınlardan birini ikisini kafa kola alıp "aha da direniş" dediler. oysa başlatan sırrı süreyya idi, ama meydandakiler türk bayrağı sallıyordu. yani bu hareketin bir vitrini yoktu.
ama anlatamazsın. çünkü putlaştırmış bir kere. kuzey kore lideri ölünce ağlamak zorunda hisseden o kalabalık gibiydi kazlıçeşme. karşısındakiler ise her çeşit insanın bir araya geldiği kuvayı milliye.
şimdi gösterirler, sivil polislerle sonradan araya kaynak olan hdplileri, yahut ölüm tehditlerinden bıkıp ingiltere'ye kaçanları. ama gönüllerden bu birlikteliği nasıl sileceksin bundan sonra ey mankurtlaşmış vatan haini?