pkk nın elinde esir olan türk askerleri

entry164 galeri
    98.
  1. çok klişe olacak bir kez de ben söyleyeyim, klavye delikanlılarının üzerlerinden rant sağlamaya çalıştığı askerlerdir.
    neden öyledir?

    kimisi tutmuş demiş ki vay efendim hükümet niye tepki vermiyor. aklı mantığı biraz yerinde olan, dış işleri ve terörle mücadele konusunda da birazcık bilgisi olan bir insan bunu söyleyemez zaten. gene de açıklayalım. türkiye cumhuriyeti bugün bu adamları kurtarmak için operasyon başlattığı an bu adanlar öldürülür, itiraz edebilecek kadar sığ düşünen, gerçke savaşları "er ryan ı kurtarmak" filmiyle karıştıran salaklar varsa, gene birşey demiyorum. bunun dışında da türkiye cumhuriyeti bu admlarla ilgili diplomatik temasa girerse pkk'yla (burada ki başka bir noktaya aşağıda değineceğim) zaten pkk'nın 29 yıllık hedefi olan "tanıma" olayını gerçekleştirmiş olur. "e kardeşim madem 8 askerin rehin düştü diye tanıyacaktın bu örgütü 30000 küsür kişiyi niye şehit verdin?" demezler mi adama?

    bir başkası da esir askerlerin ailelerine ver yansın etmiş. kendisinin bir çocuğu olmasını ve askere göndermesini veya en azından bir yakınını, ama öyle "halamın kızının kocasının amcasının oğlu" gibi değil, harbi yakınını askere göndermesini, ondan sonra konuşmasını isterdim. ama böyle yapmamış. sağlık olsun. biraz daha kasar anlatırız. bak arkadaşım, roj tv esir alınan askerler için "gerillanın teslim ol çağrısına uyup teslim olmuşlardır" dedi diye o vatan evlatları öyle yapmış diyemeyiz. değil mi? sen çatışmada mıydın? sınırda operasyonlara katılmış olan bu askerleri "kendi canları için vatanlarını satmakla" nasıl itham edebiliyorsun?

    başka bir arkadaş da tutmuş, yapılan pazarlıklardan haberi yok diye kızmış hükümete. tamam tayyip'i ben de günahım kadar sevmem, lakin; be kardeşim, bunlar bbg evinde yaşanan olaylar değil ki, bunların kamuoyuna açık olarak yansıtılması neye yarayacak? kaldı ki, daha önce tsk nın operasyon planı kamuoyuna yansıdı da ne oldu. sokaktaki herkes tsk nın bu çok gizli(!) planını biliyordu. herkes, "önce oraya girecekmişiz, sonra da öbür tarafa saldırıp bitirecekmişiz işi hacı" diye operasyonu konuşuyordu. ne oldu peki? sonuç? ya da başka bir örnek yine aynı konudan. operasyonlarda şehit düşen askerlerimizle ilgili o kadar haber yapıldı, aileleri nişanlıları vs. konuşturuldu, bütün kanallar reytinguğruna ekranlarda şehitlerimizi "pazarladı", sonuç? bugün artık giderek kamuoyunda tansiyon yükseliyor, her gün her saat yurdun çeşitli bölgelerinde "şehitlere saygı yürüyüşü" yapılıyor, ve insanlar bu yürüyüşlerden sonra dtp binalarından, halk evlerine, kürtlerin yoğun yaşadığı mahallelerden, sokaktaki alakasız vatandaşlara kadar akıllarına gelen, önlerine çıkan her yere saldırmaya başlamış durumda. böyle devam ederse, bu ülke 1955 yılında yaşadığı 6-7 eylül olaylarını tekrar yaşayacak, fakat önemli değil. birileri çıkıp "kahrolsun pkk" diye bağırsın da, sokaktaki "potansiyel pkklı" kürt vatandaşlara "hadlerini bildirsin" de gerisi "vatan millet sakarya".

    son olarak yukarı da bahsettiğim o "aşağıda değineceğim" dediğim noktaya gelirsek, insanlar bir de "pkk = dtp" yanılgısına düşmüş durumda son zamanlarda. evet kanaatimce ikisi de "krt milliyetçiliği" yapmakta ve hata etmektedir. fakat biri "terör örgütü"dür, biri ise bu ülkede meşru bir seçimle seçilmiş olan "siyasi bir parti"dir. kaldı ki pkk = dtp dersek dtp ye oy vermiş olan bütün vatandaşlarımızı da "terör örgütü mensubu olmak"tan içeri atmalıyız. haa, bu ayrım neden önemlidir. bir de oraya değinelim;
    bugün türkiye'nin son 30 yılından çok şey götürmüş olan bir "pkk" sorunu vardır. pkk, başlangıçta "bu ülkede türkler kürtleri ezmiştir, eşit haklar istiyoruz" ekseninde gerekçelerle saldırılarda bulunmuştur. fakat örgüt daha sonraki yıllarda "kürt milliyetçiliği" tarafına doğru kaymış, ve "bağımsız devlet" amaçları gütmeye başlamıştır. bu amaçlarını temsil etmekte olduğunu "iddia" ettiği kürt halkına da anlatmış ve ama isteyerek ama zorla da olsa bir kısmından destek görmüştür. bugün pkk yanlızca başlangıçta olduğu gibi çok büyük kısmı içeriden değil dışarıdan da beslenen bir örgüt haline gelmiştir. peki tsk'nın gücü bu desteği kırmaya yetmez mi? evet yeter, hatta fazlasıyla yeter. ancak sorun şurda ki, terör eğer "etnik" nedenlere bağllı olarak gelişiyorsa, bu terörü yalnızca silah gücüyle bitiremezsiniz. zayıflatabilirsiniz, bir süreliğine durdurabilirsiniz ama o etnisitedeki destek veren, sempati duyan bütün insanlara soy kırım yapmadığınız sürece, terörü bitiremezsiniz. yani terörü gerçekten kazıyabilmek için önce insanların beyninden kazımanız gerekecektir. peki bu nasıl olabilir. tabi ki,diyalog yoluyla. peki, türkiye cumhuriyeti bir "devlet" olarak pkk gibi bir "terör örgütü"yle masaya oturabilir mi? elbette hayır. işte bu esnada o etnisitenin meşru oylarıyla seçilmiş, onları temsil eden insanlar girer devreye. kimdir bunlar? dtp. yani terörün silahla çözülmesi gereken kısmında tsk, diyalog ile çözülmesi gereken kısmında da dtp ile gereken adımlar atılırsa terörün "gerçekten" bitmemesi için hiç bir neden yoktur. yoksa daha önce yaptığımız 24 sınır ötesi operasyona daha çooo..ook sınır ötesi operasyon ekleriz biz.
    4 ...