dinlerin insan aklına ve haysiyetine en büyük hakaret ve zehir olduğunu kavramış,
tüm toplumsal dayatmalara ve yaptırımlara rağmen doğruları ve gerçekleri gönülden savunabilme ve bu zorluklarla başedebilme karakterliliğini, metanetini ve cesaretini ispatlamış,
hayatta en hakiki mürşitin ilim ve fen olduğuna ve bunlar haricinde yol gösterici aramanın gaflet, delalet ve cehalet olduğuna inanmış,
tabuları yıkmış, gerçek ahlakı gökten indiği sanılan kitaplardan değil, kendi özünde ve toplumsal gerçek ve dinamiklerde bulmayı başarmış,
gerçekleri ebelerinden değil, bizzat kendi aklıyla, araştırarak ve sorgulayarak öğrenmiş,
insanın kendi özündeki iyiliğe ulaşabilmesinin ve de açığa çıkarabilmesinin tek yolunun ancak ve ancak din denen dogmalar bütünü zırvalıklardan arınmak olduğu hakikatini farketmiş,
masallara inanma yaşını olması gereken yaşlarda terketmiş ve olgunluğa sadece yaş olarak değil, aynı zamanda mental olarak da erişmiş,
her şeyin evrimleştiğini, ilerlediğini, sabit kalmadığını, gelişmenin ve insanlaşmanın en büyük engelinin dinler olduğu gerçeğini benimsemiş,
zincirlerini kırmayı başarmış özgür insandır.