artık günah keçisi haline gelmiş futbolcu,galatasarayımızın birinci kaptanı. hiçbir zaman ortada yorum yapmayı tercih etmiyoruz,sevgimiz de nefretimiz de itidalli değil. hatırlayın sene başında chedjou gönderilsin diye bağıran da bizim taraftardı. şimdi chedjou 2 maç iyi oynayınca göndermeyi düşünenleri eleştiren yine aynı taraftar. diyeceksiniz ki selçuk iki senedir böyle. öncelikle hayır arkadaşım selçuk hiçbir zaman abartıldığı kadar kötü top oynamadı. sneijder kötü top oynadığında nasıl ki sistemi eleştirip sneijder'in bir suçu olmadığını iddia ediyorsunuz,selçuk da bu takımın bir parçası ve bu yorumu o da fazlasıyla hak ediyor. sneijder'in gelişinden özellikle selçuk etkilendi. bir ara sol kanat bile oynatılmıştı hatırlayacak olursanız. dolayısıyla her zaman yaptığı işten başka bir iş istendiğinde bocalıyor,bütün mesele bu. takımın koşu anlamında zayıf karnı sneijder,ve selçuk onun yerine de koşuyor ister inanın ister inanmayın. 90 dk boyunca takımın 12-13 km. lerle en çok koşan adamından isabetli pas tercihleri falan beklemeye hakkınız yok. o insanın adam kovalamaktan ayağında derman kalmaz çünkü.
gelelim anderlecht maçındaki ıslıklanmasına. bakın,her şeye rağmen,yukarıda yazılanlara rağmen bugüne kadar selçuk kötü top oynadığı gerekçesiyle eleştirilebilir. fakat anderlecht maçında eleştiriyi hak edecek bir futbol oynamadı kesinlikle. anderlecht'in attığı golde pozisyon hatası yapmış olması bu gerçeği değiştirmiyor. selçuk kanıyla canıyla terinin son damlasına kadar mücadele etti. pasları başarılıydı,burak'ın önüne attığı toplar asist olma ihtimali çok yüksek toplardı. ve o paslar da o anda yapılabilecek en doğru tercihlerdi. burak selçuk'un attığı mükemmel pası kalçasıyla kontrol etmeye çabalıyorsa suç burada selçuk'a ait değil. düşünün bakın futbol o kadar anlık bir oyun ki selçuk'un o paslarından birini burak gole çevirse,selçuk direğin dibini sıyıran ve kalecinin sadece seyretmekle yetindiği topu 5-6 santim daha sağa göndermeyi başarabilse,bugün kaptan geri döndü naraları atılacaktı.
anderlecht maçı esnasında şu adamın yerinde olsam aklımdan geçecekler aynen şunlar olurdu : 'lan,bu maç sanki biraz biraz toparladım,büyük ihtimalle de tekrar taraftarın gözüne girdim. bu benim için bir moral olur,ve bundan sonra yoluma devam ederim.' bakın selçuk aynen bunları söylemiştir,çünkü oynadığı top övgüyü hak ediyordu. ama selçuk içinden bunları geçirirken,oyundan alındığında alkışlanmayı geçirirken staddan muhteşem bir uğultu koptu. ve selçuk net bir şekilde emeğinin karşılığını alamadı,emeğine yuh çekildi. şu saatten sonra da kötü oynamasına gram laf edilemez. çünkü adam günah keçisi haline geldiğinin farkında.
