kadının yerinin öküzümüzden sonra geldiği dönemlerde bir mal olarak görülen kadın için erkeğe tanınan sınır.
kadın hakları, feminizm, demokrasi, insan hakları..vs. 600'lü değil, 1600'lü yıllardan sonra başladı. "ekmek yoksa pasta yesinler" lafı, "ne zaman ekmeğimiz olacak?" diye bağıran ev kadınlarına yönelikti. 1900'lerde kadın, kadınlığını bildi. üstelik bu gavur memleketlerin hali. halen dünyadaki aşırı islamcı bölgelerde kadın hakkı diye bir şey yoktur, arabistan'a, iran'a bakın en yakında.
bunu söyleyince muhafazakarlar küfretmişiz gibi bakıyor ama durum bu sevgili kardeşlerim, yorumdan çok bilgi içeriklidir bu analiz. islam'ın kadına verdiği değerden bahsederiz ama kural kitabında dahi öyle demiyor. içtihatlar da hep kadının aleyhine. zamanın ruhu falan diyip yırtmaya çalışıyorsunuz da her şeye kadir mevla, erkek-kadın eşitliğini o gün getirtseydi, bugün bunları konuşmuyor olurduk, hatta siz enerjinizi cevap yetiştirmek yerine kadın hakları için harcıyor olurdunuz emir olduğu için. oysa sadece "cahiliye devri" adetlerinin renk değiştirmesinden başka bir şey değil bu.
