içindeki geri dönüşemeyen kutunun,
kuytunun,
hâlsizliğinin kör durağı
ân-sızın(!) gelirse eğer...
biriken içinde öfkenin kaynağını bulamazsın.
Bilemezsin, olumsuzlanma ekleri nerden geliyor seçemezsin.
bil ki, söylemlerin her hecesi yalan.
Duyduğun duyarsızlık ilaçlı.
Bilmiyor ki bilinmezliğin bilgisi
nereden, neredesin.
Sus. Usulca kulluğun teslim.
Pus damlasın ağıtlarına,
kurusun bulut, buzlansın ışınlar
yağamayan damlalarla.
içindeki dönüşemeyen kutun geri gelsin,
gerilsin uyanılmayan sabahlara
öfke dolu şarkını söylesin.
Bu ninni, burada kalsın.