ilk cümlesi: "Türkiye Cumhuriyet'in ilk Cumhurbaşkanı iken, 10 Kasım 1938'de vefatınız ardından Cumhurbaşkanlığı makamı ile cumhur arasındaki irtibat maalesef zayıfladı." şeklinde olan mesaj. tarihi açıdan ne kadar yanlışsa bu cümle, siyaseten de o kadar doğru. yanlış, çünkü devlet idareciliği, halka yakınlık ve reformcu olma bakımından atatürk ile inönü arasında çok bir fark yoktu. ikisi de her şeyden çok devlet adamıydılar, cumhurun reisi olmaktan ziyade. dönemin şartlarında başka türlüsü de düşünülemezdi zaten.
ama siyaseten uygun bir cümle bu. bu seçimlerden önce bas bas bağırdık, bu seçim bir rejim seçimi diye. bir kesim "ha erdoğana oy vermişim ha ekmeleddine" diye baktı olaya. meseleyi zerre kadar anladığını zannetmiyorum bu kesimin. türkiyede artık farklı seslerin de kendilerine siyaseten yer bulmaları gerekiyordu halbuki. çatı aday da bunu temsil ediyordu. senin ya da benim değil, herkesin cumhurbaşkanı. akplinin de, mhplinin de, chplinin de, saadet partilinin de cumhur reisi. hükümeti sınırlandıracak bir adam.
olmadı. ve şimdi türkiyenin ilk gerçek cumhurreisi olarak erdoğan kaptı bayrağı. artık koltuk onun. ister asar ister keser. türkiyenin demokrasisi de bu. artık alışın buna. ya kendi liderinizi seçtireceksiniz ve diğerlerine boyun eğdireceksiniz, ya da kaybedecek ve kazananın karşısında boyun eğeceksiniz.
önümüzde son bir kritik seçim daha var. genel seçimlerden de akp istediği oy çokluğuna ulaşırsa, 2023te recep tayyip erdoğanın ve onun elit kadrosunun dizayn ettiği ülkede yaşıyor olacağız.
