türkiye de kadın olmak

entry753 galeri
    436.
  1. bunu anlamak için bi banka oturup 5 dakika yoldan geçen erkekleri izlemek yeter. televizyonu açmak, kadın izlemek, kafayı kaldırıp bakmak yeter. bu toplumda kadınların gördüğü çifte standartlar her yerde. her an. dün sadece birkaç saat içinde yaşadıklarımı yazıcam şimdi.

    dün maksimum 12 yaşında baştan ayağa kara çarşafa girmiş bir kız çocuğu gördüm. gözlerine ve çocuk yüzüne bakarak tahmin ettim yaşını. belki daha küçüktür. muhtemelen çarşafa çoktan alışmış. o kızı gördüğümde düşündüğüm tek şey bunun çocuk istismarı olduğuydu. türkiye'de kız çocukları küçük yaşlardan itibaren, olmaları gereken kadın gibi yaşamaya alıştırılıyor.

    sevdiceğimi duraktan aldım. yemeğe giderken "ya yok artık hiç utanmadan resmen göstere göstere dönüp bakıyorlar" demesiyle çarşaflı çocuktan birkaç yaş büyük başka bir kız gördüm. bu seferki şortluydu. dönüp bakan bütün davarlar için bacaklıydı. cümledeki "ya yok artık" ifadesi şaşkınlık değil öfke taşıyordu. sokakta 15 yaşındaki çocuklara bile dönüp pişkin pişkin bakabilecek tıynetteki potansiyal tecavüzcülerin bu denli çok olması insan olanı öfkelendiriyor. "bunların fırsatı olsa hiç düşünmeden zevkle tecavüz ederler." dedi sonra. hak verdim.

    yazıhaneden bilet alıp koltuklardan birine oturduk. gitmeden biraz öpüp koklayayım sevdiceğimi deyip bir hamle yaptım ama "dur bebeğim şimdi kafamızı keserler" diye şaka yaptı. alışık olduğum bu şakaya acı güldüm. bazı şakaların şaka payı gerçeklik payının altında. izmitte ara sıra çıkan kafa kesilme haberlerini bilmeyenler bunun abartılı bir şaka olduğunu düşünebilir, ya haberlerde duyarsınız ya da kebapçılar çarşısında yürürken gözünüzün önünde götünden döner bıçağı çıkarıp kendisine sigara vermeyen 2 kıza küfür ederek tehditler savuran tiplere gözlerinizle şahit olursunuz. yine de abartılı bir şakadır, ama bu şakanın asıl düşündürdüğü, ortadoğu ülkesinde yaşadığınızı hatırlatıyor olmasıdır. dünyanın herhangi bir yerinde böyle bir şaka yapılıyorsa o yerde özgürlük adına büyük sıkıntılar var demektir.

    gülümsediğim bir saniye içinde kafamdan bunlar geçerken tam karşımızdaki koltukta başını valize yaslamış tatlı tatlı bize bakan bi kız çocuğu gördüm. tatlı kız çocuğu dünyanın en güzel şeyi. biz de ona bakıp gülümsedik, göz falan kırptık. kendi kendimize ne tatlı kız dedik. ama mesafeyi de koruduk. çünkü annesiyle anneannesi dik dik bize bakıyordu. acaba ne zaman kıl oldular? elimi sevgilimin omzuna koyduğumda mı? el ele girdiğimiz an bayağı gerilmiş olmalılar. yoksa yanağa dudak dokundurduğum an mı? "burda fazlalıkmışız gibi bakıyorlar." dedi hak verdim. bu ülkede bir kadının derdi sadece erkeklerle bitmiyor, kadınlar da kendisi gibi "edepli" olmayan kadınlardan nefret ediyor. edebin sınırları, bazen bir erkekle sokakta el ele yürüyünce, bazen öpüşünce, bazen kadın işe etekle geldiğinde aşılmış oluyor. herkesin bir sınırı var ve bu sınırı aşan kadın, kadın bakışlarını da çekiyor.

    bunlar sadece birkaç saat içinde gördüklerim. kadınlar bunlarla yaşıyor. aslında hepsi türkiyede insan olmakla da ilgili. bu ülkede insan olmak zor. kadın olmak daha zor.

    edit:imla.
    0 ...