biz insanlar, yaratılıştan anlamı olmayan bir dünyaya fırlatılma talihsizliğini yaşamış olan, anlam arayan yaratıklar gibi görünüyoruz.
en büyük görevlerimizden biri yaşamı destekleyecek kadar sağlam bir anlam icat etmek ve bu anlamı ortaya koymadaki kişisel katkımızı inkar etme şeklindeki hileli manevrayı gerçekleştirmektir.
böylelikle anlamın, dışarıda bir yerlerde bizi beklediği sonucuna varabiliriz. sağlam anlam sistemlerine yönelik süregiden araştırmamız sıklıkla anlam krizlerine sokar bizi.
hayatin anlami sorusu, buddha'nin dusundugu gibi aydinlatici degildir.
insanin, kendini yasan nehrine birakmasi ve sorunun akip gitmesine izin vermesi gerekir.