Annemi, babamı, 1 abimi, 1 kız kardeşimi, anneannemi, dedemi, 2 amcamı kaybettiğim deprem. Hayatın beni yalnız olmaya mecbur ettiği gün. Öylesine zor bir durumdu ki benim için.
Çınarcık'da oturmaktaydik. Ben dayimin yanina anyalya'ya gezmeye gitmiştim. Güzel bir lise kazandığım için bir tatil ödülüydü güya.
Sonra bir gün denize götürdü dayım bizi. Çok hoşuma gidiyordu yüzmek. Yengem de mangal yapıyor ne kadar güzel bir gün diye düşünüyordum. Yemegimizi yiyip eve geçtik. Sonra televizyonu açtık. O haber. Ben Ağlıyorum, kuzenlerim ağlıyor, dayım zor tutuyor kendini, yengem de ağlıyor ancak hepsi bana bir şey olmamıştır diyor. Sarıldık telefona. Lakin çalmıyor. Hayat benden sevgiyi aldı o gün. Sonrasında ise dayım baktı büyüttü beni. Kuzenlerimi kardeş gördüm, dayımı baba yengemi anne. Lakin ne annemin cesedi bulundu ne babamın ne de kardeşlerimin. Öyle boktan bir hayat işte. Kolay geliyor ancak henüz 14 yaşında dayım beni aldı karşısına.
bak dedi. Sen artık koca kız oldun dedi. Uzuleceksin aglayacaksin tabi dedi. Ama harap etme kendini. Bundan sonra biz varız kızım dedi. Elimden gelen her şeyi yapacağım senin için dedi. Sen bana ablamın borcusun dedi. Uzun uzun konuştu. Ikimiz de ağladık. Ama o kadar lafını içerisinde en önemlisi sen artık koca kız oldun lafıydı.
Insan ancak en sevdiklerink kaybedince büyüyor. Ben o zaman anladım.