Bak, cehennemleri de çok sevdim ben
Susup pusmuşken aranızda
Aklımdaki deli zindanlarda
Perilerle köşe kapmaca oynadım manyaklar gibi
Bir meleğin kanatlarını koparmaktan daha huzur verici bir günah olamaz
Kimsenin ayak basmadığı yabani bir yolda boka batmışken
ne hikmetse, "yardım et!" demek kadar baştan çıkarıcı bir şey yoktur
sevdiğin için lanetlenmen ve acı çekmen kadar da tuhaf bir iş yoktur
dünyayı değiştirebileceğimizi düşünecek kadar toy olduğumuz zamanlar
dünyanın sıkıcı bir reklamdan ibaret olduğunu öğrenmeden önceki zamanlar
epey oldu epey, oysa ki biz hala huzursuzuz
zayıflamış tutkularımız, evcilleştirilmişiz biraz ama huzursuzuz hala
temiz bir gülüşte dahi bir soru işareti var aklımızda
ya sohbet tıkanırsa
ya param azaldıysa
ya sevmezse
keşke başka bir şey giyseydim
keşke aynı şehirde olsaydık
keşke öyle söylemeseydi
'keşke'ler ırzına geçmiş ruhumuzun
Çok güzel "keşke..." derdim ben
"Keşke burda olsaydın.."
Bir keşke derim
Gün uzar gökyüzü genişler
Gözlerine o eski orkun yayılır sonra
Cehennemlerimde buruk bir şaman dansına girişmişimdir
Ölüyorum sanılır
Oysa başka başka cümleler yazıyorumdur herkese
Başka başka roller veriyorumdur her şeye
En yakın bildiğimizin asıl öğrenmemiz gereken en karanlık sırlarını bilmeyiz
En deliresi isteklerimizi kültablasında söndürür
Karşımızdakini dinliyor gözükürüz
Çoğu zaman soranlara "yok bir şey.." diye söylenir
Asıl söylemek istediklerimizi hiç konuşamamış olduğumuzu fark ederiz
Çok güzel yalanlar örüyoruz
Yemin ederim ki ne istediğimi söylediğim içindi
Rezillik hiç acıtmadı canımı
içimi yakan "hayır!"lardı
içimi yakan beylik konuşmalardı
içimi yakan yüzeydi
Ankara'nın kapkara bulutsal melankolisidir
"bir şeyler yapmalı" sözlerine çeken
Her birimiz dört bir yanda
Ki aklımızdadır hala
Birlikte eve çıkmak
Tunalıda yürümek
Bir bar açmak
Ama kaçını saklarız
sırtımızı birbirimize dönmüşken ne gizli hayaller kuruyoruz
Ki umurumda değildir aslında bir yerden sonra
Çünkü ecdadını sikim be kadın
Beni Sevseydin ya!
Ve yine Ankara'ya benziyordu aşık olduğum bütün kadınlar
Gündüz terleten akşam üşüten eller
Çamur dolmuş gözler ve zehir gibi melankoli kokan saçlar
Kim hangisiydi..
Bir garip anılar
Ondan bundan bölük pörçük sözler
Can kırıkları değil
Ölüp ölüp dirilmek derler ona
ilk yardım paketleri değiliz
Aramızda hemşire ya da doktor yok
Kaçak bir el ilanıyız
Zamanı kısıtlı bir ihtiyaç molasında içilen
Ve keyfi doyasıya yaşanamamış
Bu yüzden de içinde anlatamadıklarını biriktirmiş kederli sigaralarız
Ne bileyim ben