ileride başımızı ağrıtabilecek olaydır. millet şimdiden başlamış orduları kıyaslamaya. hayır ne zannediyorsunuz bunu, 93 harbi falan gibi mi görüyorsunuz amk?
karşındaki bir terör örgütü. terör örgütüne karşı ordunla savaşmazsın. ışid dediğin 10 15 bin kişilik bir dangalaklar sürüsü. ışidin türk şehirlerini kuşatacağını falan mı sanıyorsunuz? reyhanlı gibi onlarca facia yaşayabiliriz ülke olarak, eğer ortadoğuda bu ahmakça politikaları devam ettirirsek. şimdiye kadar milyon defa ispatlandı ki milli istihbarat teşkilatının sadece ismi milli. yoksa hiç bir milli meselede başarısı yok. bu ülke ne zaman bir düşman edinse, ülke o düşmanın tehditlerine ardına kadar açık bir ülke haline geldi. mitin tek yaptığı, senin benim gibi vatandaşın üzerinde baskı kurmak.
güney sınırlarımız, mültecilerin ( ve mülteci adı altında nice savaşçı grupların) ülkeye girişiyle yol geçen hanına döndü. ayrıca internet denilen bir şey var. eğitimsiz, cahil bir kesim var ki din kisvesi altında ne satsan alıyorlar. bu insanlara ışidin ulaşması, kısa sürede bu insanları örgütlemesi o kadar kolay ki. üstelik başbakanın ve akpnin ışide karşı çok net bir tavır alamamaları ve artan sünni-şii gerilimi de ışidin türkiyede bazı kesimlerde meşruiyetini artırıyor.
sıkıyorsa falanca semte gelsinler diyenler hangi kafada onu anlamıyorum. gençler siz 90lar türkiyesini bilmiyorsunuz galiba? gecenin bir yarısı yatağımdan kaldırıldığımı bilirim "pkklılar apartmanınızın yakınına bomba yerleştirmiş" denilerek. hem de il emniyet müdürlüğünün yanı başına!
şu seçimde bile selahattin demirtaşa yüzde 1den fazla oy vermeyen bir memlekette, il merkezinden 30 km uzaklıktaki ilçeye gidemediğimiz günleri bilirim. yolda kaç kişi öldürülmüştü o günlerde.
terörün hafife alınacak bir tarafı yoktur. terörü lanetlemenin de anlamı yoktur. teröre önlem almak gerekir. bu önlem, kınayarak olmaz. daha en baştan önleminizi alacaksınız. hemen hemen her devlet o veya bu şekilde terör örgütleriyle temas kurar. devletlerin kendi yakın ve uzak çevrelerinde kendi çıkarları açısından yapmak istedikleri ama doğrudan devlet eliyle yapamayacakları işler vardır. bunlar taşeron örgütlerle, bazen sivil toplum kuruluşlarıyla, bazen de terör örgütleri vasıtasıyla yerine getirilir. her ne kadar kulağa tiksindirici gelse de bunda şaşılacak bir şey yoktur.
asıl sıkıntı, bu işbirliğinin ayyuka çıkmasıdır. türk hükümeti, esed karşıtı gruplara pervasızca, açıktan destek verdi suriye iç savaşında. esede karşı savaşan grupların içerisinde daha en baştan itibaren el kaide bağlantılı gruplar olduğu biliniyordu. buna rağmen hükümet, açıkça bu grupları desteklediği yetmezmiş gibi bir de kaldırdı, batıyı esede göz yummakla suçladı.
şimdi de "ışide destek verdiğimizi söyleyenler vatan hainidir" diyorlar, yana yakıla ışide destek vermediklerini anlatmaya çalışıyorlar. "tırları" açıklamaya çalışıyorlar. tskya ait bazı silahların el nusranın elinde bulunmasını hasır altı etmeye çalışıyorlar. debelenip dururlar tabi böyle.
o yüzden hükümete baskı kurmak gerekiyor. önümüzdeki süreç atlatılır atlatılmaz ilk iş olarak bu konuda türkiye dış politikası gözden geçirilmeli. türkiye sefil teröristlerin kafasına göre pazarlık yapıp savaş ilan edeceği bir ülke değildir, olmamalıdır. bizi bu pisliğin içine çekenler, bir zahmet oradan çıkarsınlar. beceremiyorlarsa da ona buna vatan haini diye saldırmayı bıraksınlar ve beceriksizliklerini kabul edip defolup gitsinler işgal ettikleri koltuktan.
