çocukluk üzerine

entry3 galeri
    3.
  1. "çocukluk üzerine"

    klasik bir özet olabilir ama çok doğru bir özetle söylenebilir ki kötü bir çocukluk geçirdim ben. o yüzden çocukluğa dair çok da iyi şeyler yazmamı beklemeyin.

    görücü usulü ve çekişme merkezli bir evliliğin ilk çocuğuyum. 9 yaşımda annem babam boşandı. 3 yaşımda kendimi bildim farz etsek sadece 6 sene annemle babamı birlikteyken görmüşüm. gerçi şimdilerde o 6 senenin hatıraları iyice bulanıklaşmaya başladı ama sivri anları yine de hatırlayabiliyor beynim.

    6 sene... hayatta örnek alacağın ilk insanların düşmanca dövüşü, sövüşü, kavgası... alkolün bir adamda yarattığı ikinci bir kişilik... kadın denen varlığın erkek yumrukları altında tamamen çaresiz kalışı... kırılan camlar, bir tokatla morartılan etler, intihar girişimleri vs. şimdi biraz büyüdük ya gerçekten hayret ediyorum ne vardı bu kadar düşmanlığa. 6-7 yaşındaki bir çocuğun yatağa sığınıp çaresizce kavganın geçmesini beklemesi de mi soğutmadı içinizdeki düşmanlığı?

    sonra dünyaya getirilen bir kardeş sırf evliliği kurtarsın diye. sonrasında babanın anneye hitaben "bak bu çocuğu döve döve salak yaptın bunu salak yaptırmıycam sana!" demesi. evet, dayak da yedim ;ama baba, inan bana salak olmadım hiç. sadece ürkektim ve içime kapanık o kadar. ve benim bu lafı, rol model aldığım, gözüne girmeye çalıştığım kişiden yani senden duymam; o küçük yaşta afallatmıştı beni, işte o zamandan sonra "salak" oldum.

    sonrası boşanma... 10 yaşında mahkemede annesini babasını boşatmak için şahit yazılmış bir çocuk... neyse bu kısmı siktir edelim.

    sonrası da üvey anne kahrı. çok daha sonrası da "annenle mi görüştün lan" suçlamaları. şimdilerde iyice uzaklaştım gittim ne anne kaldı ne baba...

    şimdilerde bazen duyuyorum filancayla bilmem kim boşanmış diye. ilk sorduğum soru: çocukları var mıymış?
    2 ...