Taşrada, depremin taş ocakları sebebiyatıyla hissedilmediği yerde, kaderleri apaçilik, emoculuk, bonzaicilikten birine tabi tutulduğu -Brezilya'daki zorunlu torbacılık - futbolculuk seçkileri gibi- bebeklerin doğup büyüdüğü, temiz havanın sabahın 5'inden başka solunmadığı -onda da sabah namazına giden morukların içtiği sigara düşülürse, gene tırt- yerde, kısacası Allah'ın siktir ettiği yerde Allah katında çalışan, iranlı olduğunu düşündüğüm öyle bir devlet memuru var ki, ezan okuyan. O çekirdek yemiş sesi, o makamı, o karıncaya yükünü yemini bıraktıran ses ölmez komaz inşaallah. Ölmez de kitletir bizi hep, müzik ve bilimum ses sanatları Perslerden çıkmış olmalı amk.