blog dururken gelip gelip buraya yazıyorum. bu neyin kafası? at kafası. *
gün doğuyor ya da akli melekelerimi kaybediyorum. ciddi ciddi kahkaha atıp gayri ciddi ağlıyoruz. hiç kimseye yakın hissedememe, zoraki sevmeler ve kendinden kaçmalar.
evet konu bu, neden kaçtım senden? zikmişim konu bu değil. neden kaçtım kendimden?
iki tutam edebi ile akça ağaç yaprağı ile günahını örtenlere, ne demeli. iğreti durmuyor mu sende edep? git üstüne ceketini giy, hava soğuk, burnun kırmızı.
ileri gitmemiz lazım zaman ileri giderken, ben ise arayı iyice açıyorum. bağıl hız anasını ağlattı fiziğin.
senin yerinde o olsaydı yani sen benim senim olmasaydın, kader böyle pespaye cereyan eder miydi, papatya fallarına kaldı bu.
giyotin arasında sıkışmış ağrıların. bastırdıkça sancı gider sanıyorsun ama aynı yerde aynı kırıklıkta.
terin terimde abaküs sayar gibi utangaç bir öğrencinin siyah kaleminde.
bak verdim yine aldığım nefesi.
bir beste yaptım la ile başlayıp senle biten. notasız. sol anahtarı sağda.
biraz da sen anlat. hala uykusuz mu gözlerin. hala sıcak mı ellerin. hala kimsesiz mi hallerin.