otobüste yaşanan dumur olaylar

entry741 galeri
    82.
  1. ismini de zikredeyim belki belediye soruna bir çözüm bulur, her daim tıkabasa dolu olan 14 es'e binmek için arkadaşla otobüsün durağa gelmesiyle birlikte oluşan kuyrukta bekliyoruz. lakin dakikalar geçmesine ve arkalar nispeten boş olmasına rağmen bir türlü otobüse binemiyoruz. en çözüm adamı tavrımla otobüse şöyle bir bakıyorum.
    - niye ilerlemiyo lan kimse?
    - ne biliim
    - hah şoförün yanında biri durmuş
    - hee parayla şoförün akbilini kullanacaktır
    - hey allah'ım ya
    uflayan puflayan yolcular akbillerini basıp, biletlerini atıp bu bekleyen bayanın yanından zorlukla içeri geçiyorlar. sabrım taşıyor.
    en sonunda biz de binebiliyoruz. biletleri attıktan sonra bayanın yanından geçip arkalara ilerleyeceğiz. elimi sinirimi anlatacak şekilde yumruk yapıp sıkıyorum ama kimseye de laf edebilen biri olmadığımdan boşver gitsin diyorum, olmuyor.
    en sonunda ''afedersiniz biraz çekilebilir misiniz'' diyorum. sarı saçlı bayan yana doğru dönüyor, yüzyüze geliyoruz.
    - aaa
    - sen n'yapıyosun burda?
    - eve gidiyorum sen ne yapıyosun asıl?
    - sen saçına ne yaptın?
    - boyattım olmuş mu?
    *- siz tanışıyo musunuz?
    - ablasıyım
    *- aa memnun oldum. kıskıskıskıs *
    - abla niye ilerlemiyosun ya!
    - ya deme ablana

    ve sonrasında uzun süre arkadaşın, neden kim olduğunu görmeden esip gürlediğim ablam olduğunu öğrenince sönüp kaldığım sorularını yanıtsız bırakırken; arkadaşı ablamın ''ya deme ablana'' derken espri yaptığına ikna etmeye çalıştım. olayın şokundan söndüm tabii. valla bak.
    5 ...