23 07 2014 tarihli bekir çoşkun yazısı

entry12 galeri
    12.
  1. Keşke onlar gibi acımasız olabilseydim

    Hükümet ile cemaatin kavgası ilk kez büyük bir operasyona dönüştü. Yüzden fazla polisin bir kısmı casusluk, bir kısmı diğer yasadışı faaliyetler gerekçesiyle gözaltına alındı. Soruşturmanın ilerleyen aşamalarında Türkiye Paralel Yapı isminde bir örgüt ile de tanışmış olacak gibi görünüyor.

    *

    Haberi aldığım andan beri içimde garip duygular var. Çünkü bir süre önce bu yapının mağduru olmuş birisiyim. Ama ben, kim olursa olsun kendini savunamayacak durumda olan birisine karşı kavga vermek istemem. Hem mesleki, hem şahsi mücadelemde eşitlik ararım. Hukuk deyimiyle silahların eşitliğine inanırım. Ama onlar bana karşı böyle davranmadı. Hapse atıp kendimizi savunamazken üzerimize kanunla, polisle, tetikçi gazeteciyle geldiler ama ben aynısını onlara yapamam.

    *
    Şimdi ben yazıyorum, beni komplo ile tutuklatanlar nezarette sabahlıyor. Keşke ben 2009dan beri hayatımı zindana çeviren, mahkeme mahkeme yargılatan, tetikçi savcısına mahkemesine tutuklatan, suçsuz yere kızımı bir sene babasız, Vecidemi eşsiz bırakan, Silivriyi bana mesken yapan polisler gözaltına alınmış diye sevinebilseydim.

    *
    Onlar acımadı ama...

    *

    Keşke 7 yaşındaki bir çocuğun resim defteri, oyuncakları, okul ödevleri arasında suç delili arayan polislerin evlerinde de arama yapıldığını duyunca, işte adalet diyebilseydim. Keşke, yüksek tavanlı, 24 saat kameralı o pis nezarethaneye atıp makamına topladığı gazetecilere masasındaki ekrandan beni izleten ahlaksız polis de aynı yerden geçecek diye mutlu olabilseydim.

    *

    Neden bilmiyorum ama olamıyorum. Bu onların suçlu olması ya da olmaması ile ilgili bir konu değil. Bu benimle ilgili bir durum. Elimde değil, ben bu özgürlük katili polisleri değil, onların eşleri ve çocuklarını düşünüyorum. Onlar benimkine acımadı ama ben acıyorum. Üzgünüm ama onlar gibi acımasız olamıyorum.nedim şener.
    0 ...