hakkında çok güzel bir yazı yazılan cumhurbaşkanı adayıdır.
Ekmel Bey merhum Menderesin mezarını ziyaretinde tehlikeli! laflar etti.
Her bir sözü pimi çekilmiş bomba gibiydi!
O da çekip çekip fırlattı.
Kemalistler kaçtı.
Ulusalcılar da.
Milliyetçiler ve Atatürkçüler de.
Hepsi arazi oldu.
Sesleri solukları çıkmıyor.
Peki Ekmel Bey ne dedi ki?
Valla azizim ne demedi ki?
işte Ekmel Beyin o sözleri.
Babam Demokrat Partiliydi. Darbe olduğu zaman hasta yatağındaydı. Allah bana Menderesin asıldığını göstermesin dedi ve Menderesten önce vefat etti.
Çok şükür ki Ekmel Beyin muhterem babası ihsan Efendi, Menderesin idamını görmedi.
Biricik Ekmelinin CHPnin adayı olduğunu da!
inönünün mezarını ziyaret ettiğini de!
Neyse.
Ekmel Bey bunları anlatırken duygulandı ve gözyaşlarına hâkim olamadı.
Ve sonra her biri deve dişi gibi şu sözleri sarf etti.
Adnan Menderes ve arkadaşları olmasaydı Türkiye hiçbir zaman diktatöryadan, mutlakıyetten ve totaliter rejimlerden kurtulamazdı.
Hadi Ekmel Beyin sözlerini daha anlaşılır hale getirelim.
Diyor ki:
Adnan Menderes Türkiyeyi diktatörlükten kurtardı.
Peki kimin diktatörlüğünden?
Hiç şüphesiz Atatürk ve inönünün herhalde!
Aman ha! Ben demiyorum, Ekmel Bey diyor.
Aslında Ekmel Beyin sarf ettiği bu sözler Menderese ait.
Menderes Yassıada sürecinde mahkeme heyetine şunları söylemişti:
Ülkeyi 27 yıl süren diktatörlüğün ardından
27 yıllık diktatörlük.
On beş yılı Atatürkün cumhurbaşkanlığı.
12 yılı da inönünün.
Toplam 27 yıl.
Ben demiyorum!
Menderes diyor.
Bir de Ekmel Bey!
Peki Kemalistler ne diyor?
Yahut Atatürkçüler, CHPliler.
Ve dahi Atatürkün askerleri.
Dedim ya, hepsi arazi.
Çıtları çıkmıyor.
Ekmel Bey bir de ne demişti?
Menderes ve arkadaşları Türkiyeyi mutlakıyetten kurtardı demişti.
Yani gücü ve yetkiyi kendisinde toplayan tek adamlıktan.
Ekmel Bey kim bu tek adam?
Atatürk mü, inönü mü?
Yahut ikinci Abdülhamit mi?
Zira Jön Türklerin Abdülhamit ile mücadelesi malum.
Meşrutiyet mücadelesi!
Mutlakıyete karşı!
Yani bu suçlama ikinci Abdülhamit Hana da yapılmıştı.
Ekmel Bey siz kimi kastetmiştiniz?
Atatürkü mü, inönüyü mü, Abdülhamiti mi?
Eminim yine cevap veremeyecek!
Zira aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık.
işte bu yüzden hapı yuttu!
Zira sözlerinde kıvırma payı bırakmadı.
Oysa muhterem babasının sözünden, izinden çıkmasaydı bunların hiçbirisi başına gelmeyecekti.
Nur içinde yat ihsan Efendi.
Mekânın cennet olsun.
Ve son bir not.
Diyorlar ki; yahu arkadaş niçin Ekmel Beyin üzerine bu kadar gidiyorsun?
Ben de diyorum ki: Hayır gitmiyorum.
Ben ilkesizliğin üzerine gidiyorum.
Omurgasızlığın!