adnan menderes

entry1158 galeri
    690.
  1. bugün "demokrasi şehidi" diye yutturulan adam.
    demokrasi filan hak getire o da tayyip gibi kendi diktatöryasını yaratmıştı.

    --- alıntı ----
    Erdoğan grup konuşmasında, “Sokakların kaosa teslim olduğu o günlerde Merhum Necip Fazıl, merhum Adnan Menderes’i ziyaret ediyor. Gerekli tedbirleri almasını ve gösterileri bastırmasını tavsiye ediyor. Menderes ise mevcut tavrını sürdürmeyi tercih ediyor. Biz geçen yıl Gezi olaylarıyla bir darbe senaryosu devreye alındığında Menderes gibi üzerimize gelen bu tehdide sessiz kalmadık” dedi. Ne yazık ki Erdoğan hiç tarih bilmiyor…
    T­es­pit 1) Ne­cip Fa­zıl Kısa­kü­rek ön­ce Ce­lal Ba­yar ile ta­nış­tı. 1936’da Ba­yar ik­ti­sat Ba­ka­nı iken, “A­ğa­ç” der­gi­si­ni çı­kar­mak için pa­ra is­te­di. 1943’te “Bü­yük Do­ğu­”yu çı­kar­dı­ğın­da Ba­yar ile yol­la­rı ay­rıl­dı; mek­tu­bun­da “si­ze zıt is­ti­ka­met tu­ta­cak olur­sam be­ni ma­zur gö­rü­nü­z” di­ye yaz­dı. Ba­yar, “ser­best­si­ni­z” ya­nı­tı­nı ver­di.
    Tes­pit 2) Ne­cip Fa­zıl, De­mok­rat Par­ti dö­ne­min­de Ad­nan Men­de­re­s‘­e üç kez mek­tup yaz­dı. iki kez yüz yü­ze gö­rüş­tü. ilk gö­rüş­me DP ik­ti­da­rı­nın ba­şın­da ol­du. Son gö­rüş­me ise ik­ti­da­rın so­nun­da ger­çek­leş­ti.
    Tes­pit 3) Baş­ba­kan
    Men­de­re­s’­in dev­le­tin ör­tü­lü öde­nek he­sa­bın­dan pa­ra ver­di­ği der­gi ve ga­ze­te­le­re, “bes­le­me ba­sı­n” de­ni­yor­du. Ne­cip Fa­zı­l’­a top­lam­da 147 bin li­ra ve­ril­di. 1957’de Ata­tür­k‘­e ha­ka­ret da­va­la­rı ne­de­niy­le, 8 ay 4 gün ce­za alıp hap­se gi­rin­ce eşi Nes­li­han
    Kı­sa­kü­re­k‘­e de 5 bin li­ra ve­ril­di.
    “Ça­tı­” gi­ri­şi­mi kız­dır­dı
    Ta­rih: 27 Ekim 1957
    DP üçün­cü kez ik­ti­dar ol­du.
    DP’­nin, san­dık usul­süz­lük­le­ri yap­ma­sı ba­zı kent­ler­de olay­la­rın çık­ma­sı­na ne­den ol­du. CHP oy hır­sız­lı­ğı­nı ka­nıt­la­yan ki­tap çı­kar­dı. Se­çim bit­ti ama si­ya­si tan­si­yon düş­me­di.
    Men­de­res tep­ki­le­ri umur­sa­ma­dı; MiT’in (MAH) ba­şı­na DP’­li Hü­se­yin Av­ni Gök­tür­k’­ü ge­tir­di.
    CHP’­nin ka­zan­dı­ğı il­ler­de­ki bü­rok­rat­la­rı sür­gü­ne gön­der­me­ye baş­la­dı. işa­da­mı Veh­bi Koç teh­dit edil­di; “D­P’­ye ka­tıl­maz­sa­nız kre­di­le­ri­niz ke­si­le­bi­lir, işi­niz­de müş­kü­lat çı­ka­rı­lır.” Koç, CHP’­den ay­rıl­dı.
    Or­ge­ne­ral Fev­zi Men­güç ye­ri­ne Rüş­tü Er­del­hun Ge­nel­kur­may Baş­ka­nı ya­pıl­dı.
    4 Ağus­tos 1958’de de­va­lü­as­yon ol­du; do­lar 2.80’den 9 TL‘­ye çık­tı.
    Si­ya­si kri­ze eko­no­mik kriz de ek­len­di.
    Mu­ha­le­fet par­ti­le­ri iş­bir­li­ği yap­mak için gö­rüş­me­le­re baş­la­dı. Bu “ça­tı­” gi­ri­şi­mi DP’­li­le­ri kız­dır­dı.
    CHP li­de­ri is­met inö­nü 17
    Eki­m’­de par­ti kon­gre­si­ne ka­tıl­mak için git­ti­ği Zi­le­’ye so­kul­ma­dı. Çan­kı­rı­’da kar­şı­la­ma­ya ge­len­le­ri po­lis da­ğıt­tı.
    Men­de­res fark­lı ses duy­mak is­te­mi­yor­du. Öy­le ki…
    Dev­let rad­yo­su tek yan­lı ya­yın­la­rı­nı sür­dü­rün­ce is­tan­bu­l’­da, “A­jans Ha­ber­le­ri­ni Din­le­me­yen­ler Der­ne­ği­” ku­rul­du. Va­li­lik, der­ne­ği he­men ka­pat­tı.
    Men­de­re­s’­in
    kız­dı­ğı Ame­ri­ka­lı ga­ze­te­ci
    Ada­let Ba­ka­nı Esat Bu­da­koğ­lu, 1954-58 yıl­la­rı ara­sın­da 238 ga­ze­te­ci­nin mah­kum ol­du­ğu­nu açık­la­dı. An­ka­ra Ce­be­ci Ce­za­evi­’n­de ga­ze­te­ci­le­rin dol­du­rul­du­ğu ko­ğu­şa
    “Hil­to­n” de­ni­yor­du!
    Bir yıl ön­ce ba­sın ka­nu­nu çı­ka­ra­rak ga­ze­te­le­ri ka­pat­ma­yı, ga­ze­te­ci­le­ri ra­hat­ça hap­se gön­der­me­yi ko­lay­laş­tı­ran DP hü­kü­me­ti, bu kez özel sek­tö­rün ilan­la­rı­nı han­gi ga­ze­te­ye ve­ri­le­ce­ği­ni hü­kü­me­tin ta­yin ede­ce­ği ka­rar­na­me­si­ni çı­kar­dı!
    Ulus­la­ra­ra­sı Ba­sın Ens­ti­tü­sü (IPI) ba­sı­na yö­ne­lik bas­kı­la­rı kı­na­yın­ca Men­de­re­s’­in tep­ki­si­ni çek­ti.
    O gün­ler­de Ame­ri­ka­lı ga­ze­te­ci Eu­ge­ne C. Pul­li­am Tür­ki­ye­’ye gel­di.
    “Tür­ki­ye­’de On iki­ye Çey­rek Va­r” baş­lık­lı ma­ka­le­sin­de, “ken­di­ni dik­ta­tör mev­ki­ine ge­ti­ren Men­de­re­s’­in, kud­ret ve şah­si oto­ri­te­si­nin ge­niş­li­ği ba­şı­na vur­muş­tu­r” di­ye yaz­dı. (15.7.1959)
    Bu ma­ka­le­yi ya­yım­la­dı­ğı ge­rek­çe­siy­le Kim der­gi­si ile Ulus, Ker­van ve Va­tan ga­ze­te­le­ri ka­pa­tıl­dı; Şa­hap Bal­cı­oğ­lu, Ah­met Emin Yal­man gi­bi ga­ze­te­ci­ler mah­kum edil­di. (Yal­man, Ne­cip Fa­zıl gi­bi ya­zar­la­rın kış­kırt­ma­sı so­nu­cu 1952’de Hü­se­yin Üz­mez ta­ra­fın­dan vu­rul­muş­tu.)
    ‘i­nö­nü­’yü leş
    ha­li­ne ge­ti­ri­n’
    inö­nü­’nün 1959 ilk­ba­ha­rın­da­ki Ba­tı Ana­do­lu ge­zi­si olay­lı baş­la­dı. An­ka­ra ve Es­ki­şe­hir ga­rın­da inö­nü­’yü se­lam­la­mak is­te­yen­le­ri po­lis da­ğıt­tı. Uşa­k‘­ta olay­lar çık­tı; po­lis göz ya­şar­tı­cı bom­ba kul­lan­dı. DP’­li­le­rin at­tık­la­rı taş inö­nü­’yü ya­ra­la­dı. (Ne­cip Fa­zıl, “Bü­yük Do­ğu­” der­gi­sin­de, “Kü­çük bir ça­kıl ta­şı­nı bu ka­dar bü­yüt­me­ye ge­rek yok. Onu leş ha­li­ne ge­ti­re­cek gül­le­den ne ha­be­r” di­ye yaz­dı.)
    Va­li­ler CHP il kon­gre­le­ri­ni ip­tal et­ti.
    inö­nü dö­nüş­te is­tan­bul Top­ka­pı­‘da, DP’­li­le­rin taş­lı sal­dı­rı­sı­na uğ­ra­dı. Oto­mo­bi­li­nin üze­ri­ne çı­kıl­dı; ara­cın ka­pı­sı açıl­ma­ya ça­lı­şıl­dı; bir bin­ba­şı­nın mü­da­ha­le et­me­siy­le inö­nü linç­ten kur­tul­du.
    Po­lis, An­ka­ra­‘da kar­şı­la­ma­ya ge­len CHP’­li­le­ri de da­ğıt­tı.
    CHP, içiş­le­ri Ba­ka­nı Na­mık Ge­dik hak­kın­da so­ruş­tur­ma açıl­ma­sı­nı is­te­di. Red­de­dil­di.
    Mec­li­s’­te kav­ga­lar çık­tı.
    inö­nü uz­laş­ma­cı bir dil kul­la­na­rak ik­ti­dar­la gö­rüş­me­ye ha­zır ol­du­ğu­nu söy­le­di. 2 Tem­mu­z’­da­ki inö­nü-Men­de­res gö­rüş­me­si ha­va­yı yu­mu­şat­tı. Fa­kat, 2 yıl­dır ya­pıl­ma­yan muh­tar se­çim­le­ri­nin er­te­len­me­si si­ya­se­ti yi­ne ger­di…
    Ve tan­si­yon hep yük­se­le­cek­ti ar­tık…

    Tarih: 9 Eylül 1959
    CHP, 36’ncı Kuruluş Yıldönümü’nü yurdun dört bir yanında kutlama kararı aldı. Çanakkale’ye giden Kasım Gülek ve Esat Mahmut Karakurt partililerle buluştu. Bir partilinin, “CHP seçimi kazansa bile DP iktidarı vermeyeceği konuşuluyor, bu doğru mu” sorusunu Karakurt, “o zaman gayrimeşru hale gelirler” diye yanıtladı.
    Bu söz çarpıtıldı, “CHP’liler DP’lilere ‘piç’ dedi” diye yayıldı. CHP heyeti Geyikli’de taşlı sopalı saldırıya uğradı.
    CHP olayı TBMM’ye taşımadan önce bir heyet oluşturup bölgeye gönderdi. Menderes, içişleri Bakanı Gedik’in “CHP’liler kendini TBMM’nin üstünde görüyor” sözü üzerine heyetin Çanakkale’ye gitmesine izin vermedi.
    Ayvalık adlı gemi Çanakkale limanına varmıştı; CHP’lilerin inmesine izin verilmedi. Milletvekilleri sabaha karşı gizlice gemiden indi.
    Menderes bu kez milletvekillerinin Geyikli’ye sokulmaması için emir verdi! Emniyet Genel Müdürü Cemal Göktan’ı askeri uçakla Çanakkale’ye gönderdi.
    CHP heyeti de Geyikli yolunda taşlı-sopalı saldırıya uğradı!
    Sadece sokak değil; CKMP lideri Osman Bölükbaşı’nın TBMM’de yaptığı konuşma nedeniyle 10 ay hapse mahkum edilmesi siyasal krizi artırdı.
    DP de karıştı; çeşitli nedenlerle 6 bakan istifa etmek zorunda kaldı.
    Ve 3 Nisan 1960’ta büyük kırılma
    yaşandı…

    Her şey Kayseri’nin küçük bir kasabasında başladı: Yeşilhisar!
    1957 seçimlerinde CHP 3 bin 664, DP 2 bin 614 oy aldı. Kasaba ikiye bölündü; 6 mahallede CHP’liler 2 mahallede ise DP’liler oturuyordu. Ve… Tarih: 16 Şubat 1960.
    DP ilçe Başkanvekili Salih Kürkçü ile CHP ilçe Başkanı Mustafa Önal’ın şehir kulübündeki sözlü atışması büyüdü. DP’li Kürkçü, “bana silahını gösterip mermilerini boşalttı” diye şikayetçi oldu. Cumhuriyet savcısının uygunsuz sözler söyleyerek CHP’li Önal’ın “adam öldürmeye teşebbüs” suçundan tutuklanmasını istemesi bardağı taşırdı. Mahalleler birbirine girdi.

    Yetmezmiş gibi vilayetten görevlendirilen Necati Soyuyüce ve Abdulkadir Yücedağ adlı iki polis, yangının üzerine benzinle gitti. Gözaltına aldıkları CHP’li Mehmet Bozkurt’a işkence yaptılar.
    Bozkurt serbest bırakıldığında kahveye gelip vücudundaki yaraları gösterince CHP’liler kaymakamlığa yürüdü. Bu arada yine o iki polisin ateş açması sonucu üç kişi yaralandı.
    Kaymakam Nuri Erdem bir jandarmanın tüfeğini alarak “namussuz herifler” diye hücum ederken mal müdürünün müdahalesiyle
    durduruldu.
    Olaylarda 56 CHP’li gözaltına alırken hiçbir DP’liye dokunulmadı.
    Menderes, kaymakama bin lira, iki polise 500 lira ödül verdi.
    1.5 ay sonra…
    inönü’nün 3 Nisan 1960’ta Kayseri’de yapılacak CHP kongresine katılmasına hükümet izin vermedi!
    Karar; Başbakanlık Konutu’nda, Celal Bayar, Adnan Menderes, Kayseri Valisi Ahmet Kınık, 2. Ordu Komutanı Orgeneral Kemal Çarkın ve Atıf Benderlioğlu, Celal Yardımcı ile izzet Akçal’ın katıldığı toplantıda alınmıştı.
    PTT santral memuru Nazmi Ordulu’nun Yassıada Mahkemeleri’nde verdiği ifadeye göre Menderes, “Ne pahasına olursa olsun o namussuz adamı (inönü’yü) oraya sokmayacaksınız” demişti.
    Valilik kongreyi iptal etti.
    inönü, “silahlı tecavüzlere maruz kalan silahsız halka geçmiş olsun demek için” Yeşilhisar’a gideceğini açıkladı.
    Menderes valiyi arayarak, trenin Kayseri’ye sokulmamasını istedi. Emniyet Genel Müdürü Cemal Göktan’ı Kayseri’ye gönderdi. Yeşilhisar kasabasının çevresi askerlerce kuşatıldı; giriş-çıkış yasaklandı!
    inönü’yü taşıyan tren saatlerce istasyonda bekletildi; Menderes, inönü’nün bulunduğu vagonun sökülüp istasyonda bırakılarak trenin yoluna devam etmesini emretti.
    Sonuçta, inönü Yeşilhisar’a sokulmadı.
    Yeşilhisar TBMM gündemine getirildi ve ipler koptu…

    Tarih: 7 Mayıs 1960.
    DP Bolu Milletvekili Reşat
    Akşemsettinoğlu grup toplantısında
    Yeşilhisar olaylarını kürsüye taşıdı:
    “DP hükümetine böyle bir fırsatı kaçırdığı için teessürlerimi arz ederim. Yeşilhisar tam Halk Partisinin kıskıvrak yakalanacağı yerdi. Orada idare-i Örfi ilan edip bir kaç kişiyi sallandıralım.” (Alkışlar)
    DP’li Zeki Erataman gibi milletvekilleri de sert konuşmalar yapınca Menderes kürsüye geldi: “Yeşilhisar’a gidememiştir. Emredin, bu tedbirlerin on mislini alalım. Ama hepsini hükümetin sırtına bırakmak suretiyle değil; kanun yapın kanun. ‘Ahlaksızlar, namussuzlar sizi kapatıyoruz’ diye Büyük Millet Meclisi’nin kararıyla kapatalım. (Alkışlar) Siz Meclis’siniz beyler, alacağınız tedbirlerin hepsinde beraberim, en ilerisinde beraberim.”
    Menderes’in isteği oldu; 18 Nisan 1960’ta DP’liler Meclis’te “Tahkikat Komisyonu” kurdu. 15 DP milletvekilinden oluşan komisyonun görevi şuydu:
    - Tüm iddiaları bu komisyon soruşturacaktı.
    - Mitingleri, toplantıları yasaklayabilecekti.
    - Gazete ve dergileri kapatabilecekti.
    - Her belgeye el koyabilecekti.
    - Kurum ve evlerde arama
    yapabilecekti.
    Ve kararlara karşı çıkanlar 1 yıldan 3 yıla kadar ağır hapisle cezalandırılacaktı.
    Tahkikat Komisyonu kurulur kurulmaz iki karar aldı:
    1) Partilerin kongre, toplantı düzenlemeleri, siyasal etkinliklerde bulunmaları ve yeni örgütler kurması yasaktır.
    2) Komisyonun yetki, görev, karar ve çalışmaları hakkında yayın yapılması ve TBMM’de görüşme yapılması yasaktır.
    Tahkikat Komisyonu’nun; beş kişinin yan yana gelerek dolaşmasına yasak getirmesi; 19 Mayıs törenlerine izin vermemesi ve yerel seçimleri iptal etmesi bardağı taşırdı.
    Halk “hürriyet… hürriyet” diye
    sokağa çıktı.
    28 Nisan 1960’ta Beyazıt Meydanı’nda Orman Fakültesi öğrencisi Turan Emeksiz polis kurşunuyla öldürüldü.
    Polis kurşunuyla vurulan Hüseyin Onur bacağı kesilerek hayata döndürüldü. Hüseyin Irmak, Cengiz Ballıkaya, Vedat Boy polis mermileriyle yaralanan diğer öğrencilerdi.
    Ateş açılması emrini veren bizzat Menderes’ti. “Yüzde 50’yi de evde tutamamıştı” polis eşliğindeki DP’liler baltalarla Kumkapı’da öğrencilere saldırdı. “Yazıktır günahtır” diyen Nimet Koçer adlı kadın yerlerde sürüklenerek
    karakola götürüldü.
    Yıldız Kenter’den Yaşar Kemal’e aydınlar-sanatçılar üniversite bahçelerinde toplanan öğrencilerin yanında yer aldı.
    Olaylar Ankara’da da durmadı. Siyasal Bilgiler öğrencileri üzerlerine sıkılan 285 adet mermi çekirdeği toplandı.
    Polis, Kızılay Meydanı’nda toplanan halkın üzerine göz yaşartıcı bombalar attı. Yüzlerce kişi gözaltına alındı.
    Ankara ve istanbul’da sıkıyönetim ilan edildi.
    Menderes izmir’de gitti; 200 bin kişilik miting yaptı; muhalefeti komplo yapmakla suçladı.
    inönü, erken seçimlere gidilerek gerginliklerin sona erdirilmesi çağrısında bulundu.
    Menderes seçim kararı almadı ve kavgalı oturum sonucu TBMM’yi 25 Mayıs 1960’ta tatil etti.
    iki gün sonra…
    Saat 04.36…
    Devlet radyosunda davudi sesli bir Albay vardı; Alpaslan Türkeş: “Türk Silahlı Kuvvetleri memleketin idaresini ele almıştır.”
    Mehmet Akif ne diyor:
    “Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar,
    hiç ibret alınsaydı; tekerrür mü ederdi.”

    --- alıntı ----
    http://sozcu.com.tr/2014/...siddeti-hazirladi-527231/
    0 ...