-baba bu ne yaaa, hani senin vardı ya ceket, deri, mont kem küm..
-yavrum bu mont, o ceket.
-ikiside aynı şey be baba, hani tasarruf edecektik, öbürünü alalı bir seneyi geçmedi yuh yani
-terbiyesizleşme, ne demek yuh, aynı değil ikisi, bu mont, bu uzun.
-hadi yaaa, görürüz (bir koşu diğer ceketi getirir)
-al işte ikisi de aynı boy!
-hayır bu daha uzun bak (uzun dediği de beş parmaklık bir farktır)
-peki baba, öyle olsun.
birkaç saat sonra
şırankk (kapı açma sesi)
-n'oldu baba, elinde ceket? ay pardoon, montunla?
-bak hani aynıydı, bak bak görüyor musun?
-neyi
-bak bunun fermuarına. ötekisi düğmeliydi.
!!!