arkadaşlar ben bu işlerin uzmanı değilim. kardiyolog değilim, taşikardi geçirmedim, hayatımda bay pasla işim olmadı, kıloz firendim ise hiç yok. yine de gözlemlediğim kadarıyla bu topike dair bir şeyler yazmağa çalışacağım. ne de olsa yazarız biz de di mi şapşik hehee.
her ne kadar şiddete ve şiddetli sekse karşıysak da bağzı durumlar vardır ki susuz kayma fiilini failin kişiliğine bakılmaksızın meşru kılar. işte başlıkta anlatmak istediğimiz de böyle bir durum.
bakıyorsun, sen yıllarını meyhanelere, içki sofrasındaki adaba erkana vermişsin. ona göre kendine uygun arkadaşlar seçmiş, bir ömür beraber yürüme andını gizli gizli ama kana kana, büyük bir memnuniyetle içmişsin.
icabında ehliyet kaptırmışsınız, icabında dayak yemişsiniz, icabında o son votka bardağı da nerden çıkıyorsa artık aklınızın sapını sikeyim göt olup sokaklarda istifra etmişsiniz.
peki sonra n'olur? o çok güvendiğiniz, o bir oturuşta 70lik rakıyı içip çatılardan atlayan arkadaşınız alkolü bırakır ve bir gün heeeç ama heeeeç utanmadan der ki
"ya tatlişkoooom. fındık ezmesini de bıraktım biliyo musun? karaciğerim fazla yemekten yağlanmış ihihiii"
işte o gün bağzı kararlar alınmak zorundadır. bu adamı susuz sikmek onu kendine getirmek adına yapılacak en doğru harekettir. sizin vizyonunuzu, karizmanızı, artık kurumsallaşan değerlerinizi hiçe sayıp aşırı alkolden karaciğerini yağ bağlatmak yerine bir vücut geliştirme siki tutturmak suretiyle aşırı beslenmeden yağ bağlayan karaciğer maliğine bir ders vermenin, ona ufak sürprizler yapmanın zamanı gelmiştir.
dip not: ya ben senin vicdanını sikeyim nerde görülmüş muzun fındık ezmesine batırılarak yendiği. güney amerikadakiler bile yapmıyor bunu!!!!
uyarı ve gerekirse özür: arkadaşlar ben işin uzmanı, mevzunun kompedanı değilim. alınmayın, gücenmeyin. kırdığım birileri varsa özür dilerim.
