doğru bir tespittir. gönül isterdi ki kendilerini sosyal demokrat, işçinin emekçinin köylünün dostu, ekmekçi ilan edenler de sahillerle sınırlı kalmasalardi da gizliden gizliye fakir diye iteledikleri ve verdikleri oya binaen maddi yetersizliklerinden ötürü aşağıladıkları işçinin köylünün oylarına tabi olabilselerdi. evet bu hükümete oy veren kitle tabanı ne sadece alevilerin ne sadece kafatasçılık yapanların ne de para baronlarının, rahmi koçların, aydın doğanların, cem boynerlerin güdümündedir. evet kimse bir başkasına dayatmaya çalışmamalıdır ki ellerindeki ekonomist dergilerinin 12 yıl önceki sayılarını öpüp başlarına koyanların, nereden vergi kırpsam da varlığıma varlık katsamlarla zihnini doldurup taşırmış kodamanların eski türkiyeyi en iyi bildiklerini. bu adamlar insanlar açıkta boşta kalmasın da milletin karılarının kızlarının götlerini pandiklemesin diye zoraki açtırılmış bölümlerde diplomalarını alırlar sonra da siktirolup amerikadaki baba şirketlerinin başına geçerler. ülkeye döndüklerinde artık enteldirler, milletin efendileri. forbes okumuştur, kapitalin fortuneun tüm sayılarını yalamış yutmuştur, kriz nedir develüasyon nedir, enflasyon, faiz oranları, merkez bankası ,dolarlar eurolar... evet köylüden, işçiden, memurdan, polisten daha entellektüel takıldıkları kesindir ancak bilmezler ve anlamazlar babasının cenazesini morglardan çıkarttıramamış, çocuğunun sağlık sigortalarını karşılayamamış bir fakirin bir köylünün evet bir de bana sosyal demokrat olacaksın; sana göre bir cahil adamın halini. sekiz aylık bebegini doktora muayene ettirebilmek için önceki günün gecesinden kuyruğa girip de bekleyen annenin, evine götüremediği ekmek için evine dönmemiş babaların durumunu. bodrumdaki yazlıklarda purolarla döndürülen nolacak memleketin hali muhabbetleriyle ise bu gazeteci, akademisyen, entelektüel kuşak; kültürel, sosyal ve hatta siyasal baglamda halktan üstün bir sınıfa transforme olduklarını sanırlar. sandık başında vatandaşla eşit yerde durmak yaramaz işte bazısına. eski türkiyenin cefasını çekmiş zümrenin, bu hükümete bu denli arka çıkmasının altında ben vatandaşın ne forbes okumamış olmasını, ne sahil görmemiş olmasını, ne de üniversite hayatından muzdarip kalmış olmasını ararım. kendilerini sosyal demokrat diye öne atanlar kapitalizmin kucağına oturadurup vatandaşını aşağılayadursun; vatandaş ısrarla oyuna sahip çıkıp eski türkiye zihniyetine hayır demekte. bu zihniyetten haberdar, yaşanmış onca acıyı iliklerine kadar hissetmiş vatandaş bugünlerde; yine altının doların içinde yüzmüyor, yine entellektüel bir akademisyen değil. lakin o günleri görmüş ve geçirmiş olacak kadar yaşlı, o günlerin külfetini sırtından bugünlerde atabildiği kadarıyla mutlu, ekmek sıralarında hastane sıralarında rezil rüsva olmadığını gördüğü çocuklarının geleceğinde gördüğü kadarıyla da umutlu. ister kısa kalmış dersin, ister söz hakkı yok konuşmaya köylüdür işçidir fakirdir, cahildir dersin, geri kalmıştır, düşünemez düşünse yorumlayamaz yorumlasa özümseyemez, sahil görmemiştir dersin. ne diyelim her insan yaptığını temiz sanır, ancak niyetleri ve sonuçları tartan Rab'dır.