italya milli takımının eski, galatasarayımızın yeni teknik direktörüdür. geçmişine baktığımızda özellikle 2012 avrupa şampiyonasında italyayı finale çıkarması ve fiorentina ile kazandığı başarılar öne çıkıyor benim için. çünkü fiorentinanın o turnuvada lyonlu, liverpoollu gruptan 15 puan toplaması da italyanın o turnuvada final oynaması da sürpriz olmuştu.
galatasarayda başarılı olur, olmaz o ayrı konu. açıkçası şu şartlar altında kimi getirirsek getirelim, başarılı olup olamayacağına şüpheyle bakılacaktı. çünkü galatasaray için başarı kriterleri çok yüksek ve buna rağmen bu başarıları kazanabilmek için yeterince istikrarlı bir kadrosu, alt yapısı ve bütçesi yok. bir bakıyorsunuz gereksiz adamlara gereksiz paralar saçılırken, takımın boş kalmış mevkilerine transfer yapılamıyor. bir bakıyorsunuz, yerli xavi selçuk inan, mustafa sarpa dönüşüveriyor. bir bakıyorsunuz, altyapıdan yıllarca bir tane oyuncu çıkmıyor. ama şartlar ne olursa olsun, şampiyon olamayan, avrupada çeyrek finalleri falan göremeyen teknik direktör direk başarısız ilan ediliyor. o bakımdan prandellinin açısından bakıyorum da italya milli takımından sonra kendi kariyeri açısından gerçekten çok yanlış bir karar verdi bence. daha şimdiden 4. yıldız muhabbeti bütün taraftarın diline dolanmış durumda. yani şampiyon olamazsa, galatasaraya şampiyonlar liginde çeyrek final falan oynatmalı ki sene sonunda başarılı olarak görülsün. öyle boktan bir anlayışa sahip ülkeye/takıma geldi kendisi.
öyle veya böyle, artık yeter. bu adam bizim teknik direktörümüz olarak imza attığı andan itibaren benim gözümde sözleşmesinin sonuna kadar galatasarayın başında olacak kişidir. bunun lamı cimi yok. her şampiyon olamadığımızda teknik direktör değiştireceksek işimiz var hakkaten. nasıl başarı sağlayacağız peki bu şekilde? en ufak başarısız gidişte teknik direktör değiştirirseniz, yeniçeri topçu taifesini nasıl dizgine getireceksiniz acaba? nasıl bir sistem oturtacaksınız peki? altyapıdaki oyuncuları nasıl kullanacaksınız?
şimdiye kadar terim başarılı olduğu halde "sistem getiremedi, takımı belli bir sisteme oturtamadı, goygoyla olmuyor bu iş" diye eleştirildi. mancini "kağıda taktik çizerek takım mı yönetilir, hani galatasarayın o hücum futbolu, kimin nerede oynadığı bile belli değil" diye eleştirildi. bu eleştiriler de bir yere kadar haklıydı çünkü takım level atlamak istiyordu. bu adam şimdiye kadar bildiğimiz kadarıyla belli bir sistem oturtan, o sisteme göre oynayan bir adam. öte yandan hücum futbolu oynatmaya da yatkın bir adam. kariyeri büyük başarılarla dolu değil, yani halen başarıya aç bir teknik direktör. ayrıca kariyerine baktığınız zaman galatasaray prandelli açısından bir dönüm noktası olabilir. genç oyuncularla arasının iyi olduğu biliniyor. genç takımda görev yaparak menejerlik kariyerine başlamış bir isim. öte yandan çok geniş transfer bütçeleriyle çalışmış birisi değil, elindeki malzemeyle en iyisini yapmaya çalışmış. bunu da sıklıkla başardığını görüyoruz. yani orta vadede galatasarayda başarılı olmaması için ben bir sebep göremiyorum.
ancak, bu adam için tek başarı kriteri şampiyonluk olmamalı. oyunculardan verim alsın, sistemli bir hücum futbolu oynatsın, avrupada galatasaraya yakışmayan sonuçlar aldırmasın, türkiye kupasını kimsenin salladığı yok zaten... kısaca bunları yaptığı müddetçe sene sonunda takımdan ayrılması için hiç bir mantıklı sebep yok. galatasarayda bunları yapan bir hoca da en kötü ligde ikinci, bilemediniz üçüncü olur zaten. şampiyonlar liginde 3. olup uefaya gider.
bu saatten sonra yönetim de taraftar da birleşip sonuna kadar bu adamın arkasında durmak lazım. hele ki aysal yönetimi için son şans olarak görüyorum ben prandelliyi. eğer prandelli de mancini gibi sene sonu gönderilecekse aysal yönetimi de onunla beraber gitmelidir. sebep ne olursa olsun! o yüzden de ne yapıp edip bu adamın başarılı olması için ellerinden geleni yapmak zorundalar. belli bir başarı seviyesi yakalandığı andan itibaren de prandelli ile uzun vadeli düşünülmeli ve altyapıdan tesislere, futbol kulübüyle ilgili her konuda mutlaka fikirleri alınmalı, o fikirler doğrultusunda takım şekillendirilmeli. başka türlü bu takımın uzun vadede başarılı olma şansı yok. hep saman alevi gibi, kısa vadeli başarılarla yetineceğiz.