artık üzerine birkaç esaslı yorum eklemenin farz olduğu dünya kupasıdır.
1)futbolda avrupa ülkeleri ve doğal olarakta ligleri fazlaca gündemde. hatta oynanan futbola göre abartılı bir medya pohpohlama mevzusu olduğu açık. tabii büyük paralar dönüyor fakat başta italya ve ingiltere olmak üzere bazı ülkeler milli takım düzeyinde futbol olarak kendini yenileyemedi. çok göz önünde olmasa da güney amerika ülkeleri sınıf atlamış durumda. alan daraltmaları, sahayı parsellemelerine bir de top tekniği konusunda avrupalılardan aşağı kalmayan yapılarını hatta futbola genel olarak aç olmalarını katınca manzara mükemmel tınlıyor.
2)basketbolda gardın kadar oynarsın denir ya futbolda da kaleci çok mühim. bunu tekrardan anımsadık bu dünya kupası sayesinde. iyi kaleciler kritik kurtarışlarla takımlarına hayat verdiler. hakikaten iyi bir kalecin varsa kafadan şanslısın. Guillermo Ochoa, David Ospina ve Julio Cesar Soares Espindola en çok dikkat çekenler oldu. bir de şey var takım oyunu kollektif futbol mühimdir denir ya skorer bir 10 numara da çok şey ifade ediyor takımlar için. James Rodriguez, neymar, lionel messi,joel campbell ,Thomas Müller, karim benzema hatta belki de rodriguez'le beraber müthiş durumda olan arjen robben yıldız oyuncunun takımları için ne denli mühim olduğunu tekrardan göze soktu. futbol bu denli yetenekli futbolcularla güzel...
3)grup maçlarındaki muhteşem temponun 2. tur maçlarında aşağıya çekilmesi az biraz temkinli oynama dürtüsü, ulen yenilirsem yanarım mantığı, yani işin telafisinin olmamasıyla izah edilebilir. bu da kısmen futbol zevkini azaltan bir etmen. maçların birçoğunun uzatmaya gitmesi de durumu açımlamamıza yardımcı oluyor.
4)takımlarımız transfer politikası olarak brezilyalı oyunculara yönelmeyi alışkanlık haline getirirler ezelden beri. bence futbola aç ve kendi liglerinde oynayıp avrupa'ya açılmamış meksika, şili, kosta rika, kolombiya gibi ülkelere saldırmakta yarar var.(mesela uruguay daha doymuş / tatmin olmuş bir yapıda) yetenekse yetenek... brezilya ve arjantin'den eksikleri yok bu ülkenin oyuncularının. hem daha ucuz maliyete getirilebilir, brezilyalılara kıyasen. şu brezilya sevdamızdan kurtulalım bence.
5)şu edebiyatı da yapıp durmayalım geçenlerde futbolmuzun en iyi teknik adamı da söylemiş ve çuvallamış. falancaların olduğu turnuva da biz neden yokuz? ya da biz olsaydık şöyle olurdu. aç tavuk kendini buğday ambarında sanır diye güzel bir sözümüz var. mantalite olarak ciddi eksiklerimiz var. ve bunlar kolaylıkla giderilebilir cinsten değil. zira bu pencereden bakınca yunanistan neden var da biz yokuz edebiyatı yaz günü bu sıcaklıkta çekilmiyor. imparator dahi yapsa cidden çekilmiyor. bu muhabbeti tez elden bırakalım. baymayalım. altı üstü bir 2002'de vardık...